AB Bölge Komiteleri'nin düzenlediği Açık Günler (Open Days) etkinliğinde şehir ve bölgelerin sorunları, deneyimleri paylaşıldı.
Böyle önemli bir toplantıda Türkiye, ne yazık ki yeterli biçimde temsil edilmedi.
Türkiye'den toplantı mekânı da olan İstanbul Merkezi dışında iki kurum vardı: İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti ve Türkiye Belediyeler Birliği... 2010 Avrupa Kültür Başkenti adına Esra Nergis Mirze ve Mehmet Gürkan toplantılara katıldı. Doğrusu 2010 ekibi diğerlerine kıyasla daha hareketliydi. Hem toplantılara katılıyor hem de ikili görüşmeler yapıyorlardı.
Peki, Belediyeler Birliği'nin durumu neydi?
Her Ankara'ya gidişimde Kızılay'ın göbeğindeki o devasa, "Belediyeler Birliği" yazısını görünce "Burada ne yapılır, ne üretilir" diye düşünmeden edemem.
İlk kez bu kurumdan birileriyle Avrupa'nın başkenti Brüksel'de karşılaştım.
Belediyeler Birliği, aralarında Mardin Belediye Başkanı Mehmet Beşir Ayanoğlu ve Çankaya Belediye Başkanı Bülent Tanık'ın da bulunduğu bir grup belediye başkanıyla birlikte Açık Günler etkinliğine gelmişti. Ancak geçen yıl da bu toplantılara katılmalarına rağmen hâlâ hazırlıksızdılar ve biraz da ne yapacaklarını bilmeden dolaşıp duruyorlardı. Neden böyle olduğunu sorunca da aldığım cevap hiç şaşırtmadı beni.
Türkiye Belediyeler Birliği Genel Sekreteri Hayrettin Güngör, bu durumu yeni örgütlenen bir kurum olmalarına bağlar ve yorum yapmazken bir belediye başkanı şöyle diyordu:
"Bürokrasi yerel yönetimlerin öne çıkmasını Avrupa düzeyinde etkin olmasını pek istemiyor. Biz de bu tür dış ilişkileri geliştirecek bir altyapıya sahip değiliz."
Eğer böyleyse halkın seçtiği başkanların örgütü Belediyeler Birliği'nin bunu değiştirmek için mücadele etmesi gerekmez mi?
Bir başka neden de belediyelerin, küresel krizi gerekçe göndererek böylesi önemli bir toplantıya bütçe ayırmamaları... Ne desek acaba?
Belediyelerde koordinasyonsuzluk nedeniyle milyonlarca dolar çarçur edilirken, ihalelerin peşkeş çekildiği iddia edilirken, yerel kadroların deneyim kazanmasına yol açabilecek bu tür toplantılara para bulunmaması hiç inandırıcı değil.
