Türkiye'nin en iyi haber sitesi
AYŞE ÖZYILMAZEL

Bihter Ziyagil kendine gel!

Allah'ım resmen kendimden soğudum. Şimdi ben bu tatil kasabasına yerleştim ya. Kitapları yalayıp yutmaya, şarkılar döktürmeye, detokslanmaya geldim ya.
İlk günler her zamanki gibi havalardayım. Bu sefer kesin değiştim abi. Kendime döndüm. Aşk mı? Amaan olursa oluuuur, olmazsa bekârlık sultanlığım olur.
Bu arada günde beş öğün içimden eski sevgilime nanik yapıyorum "Şimdi gel de gör beni bambaşka biri, na naaa na na na naaa."
Minderlerde yatıyorum, aynı terlik ve tişörtle dolanıyorum falan.
Tahmin edersiniz ki aslıma rücu etmem için dört gün geçmesi yetti. Her zamanki gibi beş metrekare yerde itinayla belamı buldum.
Bir de huyum kurusun pek karakterliyimdir, asla ortama göre değişmem!
Sanki o Louboutin ayakkabılara servet yatıran zibidi ben değilmişim, Tuvana Büyükçınar'ın o taşlı elbiselerinden edinmek için takla atmıyormuşum gibi bende bir bohemlik, bir salaşlık sormayın.
Kendime yıldızlı pekiler veriyorum. Çok şahane bir şeyim ben valla, 30 yaş beni nasıl da olgun bir kadın yaptı, kadınım lan artık gibisine coşuyorum.
Ta ki bir karşı cins balonumu söndürene kadar. Ay adamı görseniz, alakamız yok. Tabii bunu sadece siz ve ben biliyoruz. O bilmiyor. Bu var ya bu, bildiğiniz sokak çocuğu.
Hamaklarda uyuyor, kafasına esiyor ortadan kayboluyor, gecenin kör vaktinde geri geliyor, yıkanmak umru değil. Acayip bir şey yani. Türümün dışı!
Ama gel de gönlüme anlat! Gönül insanıyız ne de olsa. Onun bu serseri, vurdum duymaz, dünya yansa kıpırdamaz, beni takmaz hallerine geberiyorum. Şuracıkta aklımı kaçıracağım yani.
Dedim iyisi mi ben şirin kız versiyonuma geçeyim. Hangi anıma denk gelmiş de karar vermiş, kafada onaylamışsam artık ben şirin bir kızım.
Esprilerim havada uçuşuyor ama ne espriler. Biri beni tutmazsa az sonra "Murat, koyayım da tur at" diyeceğim o olacak.
Nihayet adamın dikkatini çekiyorum. Ee çekerim tabii. Kaç kişi kaldık salak salak espri yapan?
Her sabah uyandığımda kendime 'cool kadın' olma emrini veriyorum, adamı gördüm mü mala bağlıyorum. Heyecandan saçmalıkta sınır tanımıyorum.
Vah vah o kadar talibim varken yazıklar olsun bana.
Bizimki de dünyada değil maşallah. O kadar çok içiyor ki bedeni burda, aklı ara ara Mars'tan bağlanıyor. O derece yani.
Geçen gün ne yapacağımı bilemeyip adama arkadan yaklaşıp, ce-ee şakası da patlattım, Allah beni kör kuyulara düşürsün. Begonvillerden halat yapıp kendimi asasım var, a dostlar. Salak gibi 'şirin kız' da olduk, artık ağzımla kuş tutsam 'kanka'lıktan çıkamam.
Sonunda verdim kararımı; madem bu haltı yedin, iyice abart kızım Ayşe. Dün gece aldım Murat'ımı yanıma gittim bunun takıldığı mekana (Murat hikâyedeki kendine siper etmiş kanka oluyor).
Votkayla başlasam, kafayı bulup rahatlamam saatlerimi alır, abandım shotlara. Ardı ardına patlatıyorum. Baktım ayar tamam, gittim bunun yanına. Tüm sevimliliğimle "Nabeeer" dedim. Yüzüme baktı, güldü ve başını çevirdi.
"Bana baksana sen! Tefal benim ana sponsorum, şu teflon tavayı kafana bir geçiririm...". Emin olun öyle dedim. Kıçıma baka baka, utanç içinde yerime döndüm.
Dedim "Şimdi zabıtaya gidip adalete teslim oluyorum, bu ne rezillik be".
Murat o an Firdevs Hanım olup iki tokat patlattı; "Kendine gel! Sen Bihter Ziyagilsin, güçlüsün sen."
"Evet! Ben Bihter Ziyagil'im, bu evin hanımı benim! Katia banyomu hazırla! Yeter be." O anda kalktım yerimden, silkenip kendime geldim. Peki neydi benim derdim? Bir insan evladının kendiyle bu kadar zoru olur mu? Gidip cımbızla en olmaz adamları bulur mu?
Ee bulur.
Peki bu yazının ana fikri ne? Akıl fikir mi kaldı yahu!
Beni gömün, mezar taşıma da "İyi kızdı fakat aklı yoktu, salak geldi salak gitti" yazın olsun bitsin.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA