Tarkan'ın albümü "Adımı Kalbine Yaz" yarın çıkıyor!
İki hafta önce albümü dinleyip köşemde çiziktirmiştim. Şahane bir albüm. Tarkan'ı ellerinden, gözlerinden, ses tellerinden öperim.
Ve methiyemiz biter.
Gelelim makaraya. Dün Tarkan'ın yeni albüm ilanları gazetelere düştü.
Bu kadar güzel bir adam bu kadar çirkin mi giyinir? Ve yıllardır bu kara talih nasıl değişmez anlayamıyorum.
Şu fotoğrafların hepsi senin fikrin mi Tarkanım. Belindeki kemer olayım da o belindeki iki sıra zımbalı kemer ne olacak? Ya o kafayı sola yatırarak büktüğü dudakları? (Bir an aklıma Yılmaz Morgül'ün son pozları geldi de kovdum, hoşşt hoşşt). Bi de o çift atleli ve kelimelerin yetersiz kaldığı botları.
Peki, kabul!
Tarkan hiçbir zaman şık olamayacak. Sesiyle bizi göklere çıkaracak ama kılıklarla hep çuvallayacak (Çuvallamak mı? Hımm. Nur Yerlitaş Ajda'dan sonra bir çuval kostümü de Tarkan'a patlatsa mı?).
Peki Tarkan'ın bu kıyafet sıkıntısının kaynağı ne?
Diyelim Kenan Doğulu tarzıyla biz kadınları bile kıskandırmayı başarırken, Tarkan niçin 90'lardan 2010'a gelemiyor? Açın Tarkan'ın önünü!
Ve bendeniz kasaba kuşu, üşenmedim şu yaz sıcağında Tarkan'ın botlarına kafayı taka taka düşündüm, buldum. Haydi maddeler gelsinler.
Acaba Tarkan neden şık olamıyor?
Bir türlü zincirlerini kıramadığı için.
Şık giyinirse canının acıyacağını zannettiği için.
Aynalara küsüp kıl olduğu için.
Sanırım A-acayip stilistlerle çalıştığı için.
Kuzu kuzu ne bulursa giydiği için.
"Unutmamalı" diye diye 90'ları unutamadığı için.
Moda dergisi bulamayıp ay ay kahrolduğu için.
Salına salına sinsice rüküşlük kanına gizlice girdiği için.
Kılık kıyafet hadisesinde metamorfoz geçiremediği için.
Yok yok bu konuda karması bozuk olduğu için.
Ben de Tarkan'a buradan sesleniyorum; adımı kalbine yaz 3939'a gönder Ayşe seni düzeltsin. Bak valla çözeriz, valla zımbadan, çizmeden, zincirden kurtarırız seni.
Hadi gel gel gel güzelim, gel hiç acımayacak.