Cevapsız çağrılarıma dönülmemesine.
Söz verip de gelinmemesine. Günlük programımın içine edilmesine.
Yüzüme baka baka bildiğim gerçeğin inkâr edilmesine.
Duyguların gizlenmesine.
Karşındakini salak zannedenlere. Bkz: sensin salak.
Son dakikada fikir değiştirilmesine. Ki aslında arkadaş o fikri çoktan değiştirmiştir ama yumurta kapıya gelene kadar söylemeye cesaret edememiştir.
Birebir sorunların çözülmesi için üçüncü dördüncü kişilerin araya sokulmasına. Biz neyiz burada, korkuluk mu?
Öyle yani kırılıyorum, bozuluyorum, sinirleniyorum, dudaklarımı kemiriyorum, küsüyorum.