İngiliz öğrencilerin genel duruşlarında ya da detaylarında ilham aldıkları modacılar, takip ettikleri akımlar olsa da koleksiyonlarının bireyin ruhunu yansıttığı, kişisel bir çalışmanın ve yaratıcılığın ürünü olduğu açıkça görülüyor. Oysa ki Türk moda öğrencilerinin bir türlü kurtulamadığı 'fütüristik' görüntünün kaynağını aramak için çok uzaklara gitmeye gerek yok, kıyafete parça parça eklenmiş kumaşlar, renk korkusu, fırfırlar ve omuz vurgusu yıllardır göz önünde olan lokal modacıların imzası gibi. İngiltere'de derece kazanan öğrencilerin dikiş kabiliyetleri, ince işçilikleri ve parçaları bir araya getirme meziyetleri profesyonelliğe fazlasıyla yakın. Oysa Türk öğrencilerin hazırladığı kıyafetler bırakın normal bir vücudu, mankenlerin üzerinde bile pot yapıyor, kolları, bel girintileri oturmuyor, omuz kesimleri ya çok bol ya da dar duruyor. İngilizler aksesuarda, detaylarda, el işçiliğinde, işlemede adeta parlıyor. Her bir öğrencinin kıyafeti vurucu detaylarla süslense de, kıyafetler fazlasıyla hayata adapte edilebilir görünüyor. Ne yazık ki Koza finalistlerinin kıyafetleri için bundan bahsetmek zor.