MİT ve PKK arasındaki gizli görüşme internet ortamına sızdı. CHP, MHP ve taifesi öfkeli. Oysa "Çözümünüz ne?" diye sorsak, PKK'yı yok etmekten başka çözümleri yok. Yani çözümsüzlük! Bu olayla ortaya çıktı ki, Başbakan Erdoğan, çözüm için elini taşın altına sokma cesareti göstermiş. Erdoğan'ı, diğerlerinden ayıran ve kitleler nezdinde lider yapan da bu risk alabilme özelliği galiba. Aydınlık gazetesi olayı 'ihanet' olarak nitelendirdi. Bakmayın siz onlara. Sağdan sola Türk siyaset erbabının ucuz klişesidir bu. Bu klişeden canı yananlardan birisi de Nâzım Hikmet'tir. İnsan düşünüyor acaba Nâzım yaşasaydı, o ünlü şiirini şöyle yazar mıydı? " Vatan, gencecik insanların kanıysa, Vatan, anaların ve sevgililerin gözyaşıysa, Vatan, masa başında vatan, millet nutukları atmaksa, Vatan, sıcak evlerinizde oturup savaş naraları atarken gencecik çocukların ölmesi ise, Vatan, boşaltılan ve yakılan köyler, evlerinden alınıp infaz edilen insanlarsa, Ve vatan toplu mezarlarınızsa, Vatan, iki halkın arasına kandan duvar örmekse, Ben vatan hainiyim. Nâzım Hikmet vatan hainliğine devam ediyor hâlâ..."