Türkiye'nin en iyi haber sitesi
TİMUR SIRT

En iyi dizüstü bilgisayar hangisi?

İnce, hafif, dokunmatik, katlanabilir... Aynı zamanda güçlü, büyük ekranlı ve uygun fiyatlı dizüstü bilgisayar özelliklerini barındıran tek bir marka yok. İhtiyacınıza göre klasik, şık veya yenilikçi modellerden biri size hitap edebilir

Dizüstü bilgisayar, istediğiniz yerde çalışma özgürlüğü sağlayan ilk mobil cihazdı. Öncüleri sürekli taşınacak kadar hafif olmasa da devrimsel bir farklılıkları vardı. Performansları masaüstü bilgisayarlarla yarıştığı dönemlerde, en çok arzulanan teknoloji ürünüydü.
Mobil internet, Wi-Fi gibi kablosuz internet bağlantıları, dizüstü bilgisayarların hafifleyerek ve de güçlenerek devam etmesini sağladı. Ancak tasarımlarında önemli değişiklikler olmuyordu. Rekabet, pil ömrü, hafiflik ve incelik noktasındaydı. Böylesi süreçte bazı cihazların etkisi bugüne kadar sürerken, piyasadan çekileceği aklımıza gelmeyen markalar ortadan kayboldu.

TABLETLER ÖNE ÇIKTI
Mesela IBM kişisel bilgisayar pazarından çekilirken, adını Çinli Lenovo'ya bırakırken, bakışlar şüpheliydi. Bu süreci, IBM markasını bir süre daha kullanmaya devam ederek atlatan Lenovo, Thinkpad markasıyla ölümsüzlüğe imza atacak gibi. Eğer tuş takımından tümüyle vazgeçilecekse, en son ayakta ThinkPad serisinin tasarımı kalır. Çünkü, büyük bir rahatlıkla yazılacak bir tuş takımını kullanmak pek mümkün olmayabilir.
Tabletler çıkana kadar, dizüstü bilgisayarlarda her şey yolunda gidiyordu. Ürün çeşidi artmaya devam etti ama karlılıklar düşünce, kriz baş gösterdi. Yani tabletler, dizüstü bilgisayarlar için önemli bir dönüşüm başlattı. Klasik denilince tasarımların başında Lenovo ThinkPad serisi aklıma geliyor.

KLASİK AMA YETENEKLİ
Bir süredir yeniden kullanmaya başladığım bilgisayarın en çarpıcı özelliği klasik tasarımla tabletin yenilikçiliğini bir araya getiriyordu.
Biraz daha iddialı modeliyle tanışmak isterseniz, X1 Carbon serisi inceliği, büyük ekranı ve hafifliği, dokunmatik ekranla buluşturuyor.
Dokunmatik ekranla ThinkPad serisinin tuş takımını buluşturan X1 Carbon, 180 derece açılan ekranı, Intel Core i7 güçlü işlemcisi ve SSD diskle desteklenince masaüstü performansını garanti ediyor.
Pil ömrü konusunda telefonların sabıkası çok. Dizüstü bilgisayarı bir gün şarj etmeden kullanmak hala çok değerli. Ancak akıllı telefonların bu vaatte bulunması çok da ayrıcalıklı bir durum gibi algılanmıyor. Ancak uzun süreli uçak seyahati yapıyorsanız, X1 Carbon serisi sizi üzmüyor.
Dayanıklı tasarım için çerçevenin hala rakiplerine göre büyük kalmasını umursamıyorlar. Ancak ekonomide uçanlar için 14 inç ekran büyüklüğü öndeki yolcu uyumak isteyince sıkıntı veriyor. Yoksa bu büyüklükte çalışmak masaüstü ferahlığı sunuyor.

ŞIKLIK İÇİN TAVİZ VER
Apple, Macbook serisiyle insan merkezli tasarımı dizüstü bilgisayarlara taşıdı. Macbook Air serisi bir günlük pil ömrünü ince dizüstü bilgisayarla buluşturdu. Ancak bunu yaparken ağ girişinde kablo bağlantısını ve CD sürücüleri ortadan kaldırdı.
Üstelik bunu MacBook Pro'lara da uyguladı. 12 inç MacBook'larda işi daha da abartarak tek girişli USB-C girişiyle kullanıcıya şık tasarım için bedel ödemesi gerektiğini hatırlattı.

Kaybolan dizüstü bilgisayar markaları
Dizüstü bilgisayarı1995 yılında kullanmaya başladım. Compaq marka dizüstü bilgisayarımın ortasında kocaman bir top vardı. Farenin içindeki top, parmağın altına konulmuştu. O zaman için alışkanlıkları değiştiren bir tasarımdı. Sürüklenen top fare gibi kullanılıyordu.
Ancak herkes dizüstü bilgisayarına fare almaya devam ediyordu. Compaq markası o dönemde henüz HP tarafından satın alınmamıştı. Bir kaç yıl sonra Digital marka dizüstü bilgisayarım oldu.
Ancak özellikle yeni işlemcilerle farkını ortaya koyarken, Windows 98 işletim sistemi vardı. Sonra dizüstü bilgisayar işinden çıkan Toshiba'nın Tecra serisi bilgisayarlarıyla tanışınca, masaüstü bilgisayarın gücüyle de tanışmış oldum. Asıl Thinkpad serisini uzun süreli kullanınca zor arızalanan, tuş takımı rahatlığı, dayanıklı bir cihazla tanışma şansı yakaladım.
Windows Vista beni PC ekosisteminden uzaklaştırana kadar sadık bir ThinkPad kullanıcısı oldum. Lenovo, ThinkPad markasının hakkını vererek üretime devam etti. Sonra MacBook ile OS işletim sistemi sorunsuz kullanma ayrılacağına sahip oldum.

Satın almadan önceki dört kriter
Fiyatı: Dizüstü bilgisayar satın alırken döviz artışından sonra fiyat birinci kriter olarak sıradaki yerini koruyor. Yurtdışından alanlar için avantaj azaldı desek yeridir. Kredi kartına yansıyacak bedel canınızı yakabilir. Türkiye'de teknoloji marketler arası rekabet yüzünden fiyatlar bazen yurtdışından bile uygun olabilir. Türkiye'den satın almak iki yıllık servis garantisi ve taksit imkanıyla ve adaptör sorunlarının yaşanmaması nedeniyle tercih edilebilir.
Pil ömrü: Dizüstü bilgisayarlar için artık bir günlük kullanım sağlayacak 10 saatin üstünde pil neredeyse şart. Eğer daha az pil ömrüne sahipse mutlaka çok hafif ve ince bir tasarım şart.
Taşınma kolaylığı: Satın alırken çok ağır olmadığını düşündüğünüz bilgisayar gün boyu sırtınızda taşıdıkça ağırlaşır. Sürekli sırt çantasıyla dolaşan benim gibi biri için maraton koşanların çok az yük taşıması gibi bir kriter şart. Çok ağır dizüstü bilgisayarlar kullanıcının ciddi anlamda sağlık sorunlarına sebep olabiliyor.
Tasarımı: Dizüstü bilgisayarlar artık daha şık tasarımlara kavuştu. İnsan merkezli tasarımlar, ince çerçeve daha ergonomik kullanım şartları dizüstü bilgisayara olan bağımlılığı artırdı. İnce ve şık tasarımlar dokunmatik ekranlarda bile karşımıza çıkmaya başladı. Ayrıca dokunmatik ekran veya çok fonksiyon da tasarım avantajlarından biri olarak görülebilir.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA