Türkiye'nin en iyi haber sitesi
ERMAN AKILLI

Türkiye Yüzyılı ve #Milli Teknoloji Hamlesi

2023'e sayılı günler kala, Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından geçtiğimiz Ekim ayında ilan edilen "Türkiye Yüzyılı" vizyonu, ortaya koyulan hedef ve projeler ile dikkat çekiyor. Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılında Türkiye'yi sadece yer aldığı coğrafyada değil, uluslararası alanda da öne çıkartmayı hedefleyen vizyonun, şüphesiz birçok önemli ayağı var. Bu yazımızda Türkiye Yüzyılında vurgulanan bilişim hedefine ve #Milli Teknoloji Hamlesi'ne değineceğiz.

Önceki yazılarımızdan "Diplomaside Dijital Dönüşüm ve Türkiye" başlıklı yazımızda değindiğimiz üzere Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin uluslararası sistemde izlediği dış politika, geçtiğimiz yirmi yıllık süreçte büyük devlet olmanın gereği olarak çok eksenli ve çok boyutlu bir yapıya ulaşmıştır. Dış politikada yaşanan bu önemli dönüşüm ve gelişimin, şüphesiz sahada da desteklenmesi büyük önem arz etmektedir. Öncelikle şunu açıkça ifade etmekte fayda var; eğer bir devlet, otonom bir aktör olarak uluslararası sistemde söz sahibi olma gayesindeyse her alanda dışa bağımlılığını en alt seviyelere indirmek zorundadır. İşte bu zeminde Türkiye Yüzyılı vizyonuyla ortaya konan ve Türkiye'ye gelecek yüzyılda uluslararası sistemde rekabet gücü katacak hedeflerden bilim ve dijitalleşmenin teminatı olarak #Milli Teknoloji Hamlesi'nin incelenmesi önem arz etmektedir.

#Milli Teknoloji Hamlesi

Bugün uydu teknolojilerinden milli savaş uçağı Kızıl Elma'ya, insansız hava araçlarına, sihalara, Bayraktar TB 2'ye, sağlık endüstrisindeki yapay zeka uygulamalarından (Türk Beyin, Sanal Göz projeleri gibi) yerli otomobilimiz TOGG'a kadar birçok alandaki başarılar #Milli Teknoloji Hamlesi'nin bir tezahürü olarak değerlendirilmelidir. Zira #Milli Teknoloji Hamlesi bir vizyon ve hedef olarak; hali hazırda kullanılan ve ileride ihtiyaç duyulacak kritik teknolojilerin yerli ve milli şekilde Türkiye'de üretilerek bahse konu kritik teknoloji alanlarında dışa bağımlılığın azaltılması; bununla birlikte üretilen teknolojilerin ihraç edilerek Türkiye'ye katma değer sağlanması ve ilgili kritik teknolojiler alanında uluslararası karar alma mekanizmalarında Türkiye'nin bir paydaş olarak söz sahibi olmasıdır. Anlaşılacağı üzere #Milli Teknoloji Hamlesi, öz olarak Türkiye'nin teknoloji alanındaki bağımsızlığının garanti altına alınmasını amaçlayan bir vizyondur.

#Milli Teknoloji Hamlesi Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank tarafından şu şekilde tanımlanmaktadır: "Milli Teknoloji Hamlesi, Türkiye'nin ekonomik ve teknolojik bağımsızlığını temin edecek yegâne vizyondur. Türkiye bu vizyon ile küresel piyasalarda rekabet gücünü artırmakta ve kritik teknolojilerin üretimi noktasında gelişme kaydetmektedir."

"Diplomaside Dijital Dönüşüm ve Türkiye" başlıklı yazımızda da değindiğimiz üzere, uluslararası sistemdeki dijital dönüşüm Covid-19 pandemisinin de etkisiyle ivmelenmiş durumdadır. Bu nedenle de önümüzdeki yüzyıl içerisinde, bahse konu dönüşümü göğüsleyecek teknolojik altyapıya, veri kaynaklarına, nitelikli insan kaynağına ve dijitale aktarılmış iş süreçlerine sahip ülkeler, oluşacak yeni uluslararası sistem içerisinde söz sahibi olacaklardır. Yani bu değişime ayak uyduramayan ve bunun dışında kalan ülkeler sadece küresel dijital ekonominin değil, dijital teknolojilerin sağladığı tüm yeniliklerin de dışında kalacaklardır. Bir diğer deyişle ülkelerin dijital devrimi kaçırmalarının sonuçları, tarihsel süreçte yaşanan diğer tarihsel kırılmalardan daha ağır olabilecektir.

Milli Teknoloji Hamlesi Panel Serisi

#Milli Teknoloji Hamlesi vizyonu hakkında farkındalığın oluşması ve tüm Türkiye'ye ulaşması için birçok önemli faaliyet gerçekleştirilmektedir. Bu faaliyetlerin başında da Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından desteklenen ve Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) tarafından yürütülen "Milli Teknoloji Hamlesi: Türkiye'nin Teknolojik Başarısını Anlamak" projesi bağlamında gerçekleşen Milli Teknoloji Hamlesi Panel Serisi yer almaktadır.

Panel serisi kapsamında Ankara, Batman, Bursa, Eskişehir, İstanbul, Sakarya ve Mersin'de başta üniversite öğrencileri olmak üzere toplumun çeşitli kesimleriyle buluşmalar gerçekleştirilmektedir. Akademisyenler, uzmanlar ve Bakanlık bürokratlarının sunumlarını yaptığı panellerde ülkemizin Milli Teknoloji Hamlesi'nde kat ettiği mesafe ve Milli Teknoloji Hamlesi'nin savunma, dijitalleşme, enerji, sağlık, eğitim, ekonomi alanı başta olmak üzere farklı sektörlere yansımaları açıklanmaktadır.

Milli Teknoloji Hamlesi: Türkiye'nin Teknolojik Başarısını Anlamak projesi kapsamında panel serilerinin yanı sıra Ankara ve İstanbul'da çalıştaylar düzenlenmekte ve Milli Teknoloji Hamlesi'nin farklı sektörlere yansımasına ilişkin kapsamlı raporlar yayınlanmaktadır.

Dijital Dönüşüm Ofisi Başkanlığı

2018'de Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemine geçişle, Türkiye'nin dijitalleşme sürecinde politika belirleme, hayata geçirme ve gelişmeleri koordine etme göreviyle Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisi Başkanlığı (DDO) kurulmuştur. DDO'nun kuruluş amacı: "Gelişen teknolojiler, toplumsal talepler ve kamu sektöründeki reform eğilimleri doğrultusunda, farklı kurumlar altında ayrı ayrı sürdürülen dijital devlet (e-Devlet), siber güvenlik, milli teknolojiler, büyük veri ve yapay zekâ ile ilgili çalışmaların tek çatı altında toplanması" şeklinde ifade edilmiştir. Türkiye'ye katma değer sağlayacak dijital stratejilerin tesisi için devlet kurumları arasında eşgüdümün sağlanması adına birtakım adımlar atmıştır. Nitekim #Milli Teknoloji Hamlesi vizyonunun ivmelendirilmesinde Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ve DDO işbirliği ile Ulusal Yapay Zekâ Stratejisi'nin (2021-2025) hazırlanması ve yürürlüğe girmesi önem arz etmektedir. Benzer şekilde Siber Güvenlik Stratejisi, Kamu Bulutu Stratejisi ve Dijital Devlet Stratejisi" gibi stratejilerin kurumsallaştırılması #Milli Teknoloji Hamlesi vizyonunu güçlendirecek unsurlardandır.

Ayrıca Dijital Türkiye platformu olarak adlandırılabilecek "Turkiye.gov.tr", Türkiye'de 2008 yılında hizmete açılan "e-Devlet Kapısı" bugün itibarıyla 910 kurumun 6.861 hizmetini 61 milyon kullanıcıya ulaştırarak Türkiye'nin kamu hizmeti sunumunda en büyük platformu haline gelirken, uluslararası raporlarda dijital dönüşüm alanında Türkiye'yi üst sıralara taşıdığı görülmektedir. Bunlarla birlikte Bilgi ve İletişim Güvenliği Rehberi (BİGR), Türkiye Siber Güvenlik Kümelenmesi, Ulusal Açık Veri Portalı (UAVP) ve Ulusal Veri Sözlüğü (UVS) öne çıkan ulusal bazlı çalışmalar olarak gösterilebilir.

Teknolojik devrimin yaşandığı ve uluslararası sistemin dijitalleştiği günümüz dünyasında, rekabet gücü yüksek ve sürdürülebilir bir dijital devlet yapısına kavuşmak ve yazılımdan donanıma dışa bağımlılığı en aza indirmek için Türkiye'nin ihtiyaç duyacağı kritik teknoloji ve altyapılarının yerli ve milli olarak Türkiye'de üretilmesi hayati öneme sahiptir. Diğer taraftan, internet teknolojisinin geleceği olarak nitelenen Metaverse alanında da çeşitli çalışmaların yapılması; eğitimden savunmaya sanayiine kadar Metaverse'ün de Millî Teknoloji Hamlesi içerisinde değerlendirilmesi, geleceğin dijital ve fiziki inşasında Türkiye'ye güç katacaktır.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA