Türkiye'nin en iyi haber sitesi
REFİK ERDURAN

Alev örten huniler

Bir zamanlar kötü işletmecilik yüzünden İngiltere'de kömür kıtlığı baş gösterince fiyatlar fırlamış, vurgunlar başlamış, muhalefet sözcüsü parlamentoda şöyle demişti:
"Toprağın altında bol kömür, üstünde kötü yöneticiler var. Yer değiştirirlerse kriz biter."
Hrant Dink gibi faili belli ama meçhul cinayet kurbanlarına ilişkin gerçekler ortaya döküldükçe, Türkiye'de de öyle bir durum bulunduğu görülüyor. Ancak, o konuda dikkatli konuşulmalı. Felek kimi dilekleri yanlış anlıyor galiba.
Önceki gün caddedeki onur verici kalabalığa gazetesinin penceresinden dinletilen sesiyle şöyle diyordu Hrant:
"Evet, biz Ermenilerin bu topraklarda gözümüz var. Çünkü kökümüz burada. Ama alıp gitmek için değil; gelip bu toprakların dibine girmek için."
Amacı gerçekleşti, toprakla kucaklaştı kardeşimiz. Yazık ki eceliyle ve sevgiyle değil, kanla oldu bu. Tersliği bin bir dümenle yaratan vatan hainleri ise maalesef hâlâ topraklarımızın üstünde.

***

Saymakla bitmeyecek terslikler irili ufaklı. Kimisi kızılacak, kimisi ağlanacak, çoğu gülünecek türden. Bilmeceye benzeyenler de var.
Medyamızın bir bölümündeki meslektaşlar örtülü kalan suçları derin devletin işlediğini söyler dururlar. Ama aynı kişiler örtünün kaldırılması, derin devlet diye nitelendirilen güçlere ışık tutulması çabalarını da kınamaktalar.
Hangi perhizin ne turşusu olduğunu anlayan beri gelsin.
***

Telefonda biri sordu:
"Endişeli modernler ile endişeli muhafazakârlar arasında, sen tam nerede duruyorsun?"
Yanıtım açık:
"Endişesiz solcuyum."
***

İnsanlara karşı sergilenen insanlık dışı hoyratlıkların en bağışlanamaz bulduğum türü savunmasızlara, özellikle çocuklara yapılanlar.
Bir kız meslek lisesindeki törende metin okurken dili sürçen öğrenciye müdür çok kızmış. Verdiği ceza:
Arkadaşlarının önünde üç kere "Ben eşeklik ettim" demek.
Kızcağız salondaki gülüşmelere katlanarak yapmış isteneni. Ama morali öyle bozulmuş ki, okula gidemez olmuş.
Bir metni düzgün okuyamamak yetersizliktir, eşeklik değil. Öğrencilerin yetiştirilmesinde yetersizliklerin oluşmaması yöneticilerin sorumluluk konularındandır. Aşağılayıcı cezalar ise yetersizlikleri gidermez, artırır.
Hasılı bu işte insanlık dışı bir durum var ama... Nasıl adlandırılıp kime yakıştırılacağına siz karar verin.
***

Yunanistan Cumhurbaşkanı Karolos Papulyas'ın uzak geçmişteki olaylara tek taraflı değinerek Türklerden "çağdışı barbarlar" diye söz etmesi Kıbrıs Rum basınını sevindirdi.
Eski yaraları kaşımayıp geleceği uygarlaştıracak çözümler aramak herkes için daha yararlı olur. Ama geçmişi mıncıklamak şartsa, oradaki yorumcular daha yakın geçmiş ve daha yakın yerlerdeki olayları, örneğin adalarındaki meşru hükümeti yıkmaya çalışan faşistlerin banyo küvetinde Türk anayı iki çocuğuyla birlikte boğazlamalarını hatırlasalar...
Ayıp sayılmıyor mu çağ içi barbarlıklar?
***

ÖSYM sınavında ileri teknoloji olanaklarıyla kopya çekilmesini örgütleyen çetenin lideri şöyle ifade verdi:
"Elektronik aparatlar paintball ve oryantiring ile ilgilidir."
Yön bulma anlamındaki uydurma "orientering" lafını ödünç almış çete .Bizim teftiş fıkramızdaki erin ağzıyla, alafurtanfuni kullanmayı unutmuşlar.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA