Türkiye'nin en iyi haber sitesi
REFİK ERDURAN

Rotamızı bir doğrulayan var

Evinizde temizlik yaparken yakınlardaki nehrin hızla kabarmakta olduğu haberi gelirse, "Bana ne, işim var" diye omuz silker, sele karşı kum torbası yığmaktan kaçınır mısınız?
Öyle davranırsanız, silip süpürdüğünüz yerleri çok geçmeden çamurlu suların kapladığını görebilirsiniz.
Kamuoyumuz magazin haberleri dışında dünya olaylarıyla pek ilgilenmez zaten. Şu ara seçim panayırında gözler büsbütün içe dönük. Oysa güneyimizde suların kabardığını söylemek hafif kalır. Yangın kapımıza dayandı.
Tunus'ta, Mısır'da, Libya'da, Yemen'de, Bahreyn'deki alevler ülke sınırlarının dışına taşmıyor. Kundaklanan Irak'taki yapay savaşın da silah gücüyle yerel tutulabilmiş olduğu gibi.
Ama Suriye farklı. Oradaki çalkantı kontrolden çıkıp büyük çaplı iç çatışmaya dönüşürse bölgenin altı üstüne gelir. Olaya Kürtlerin, Iraklıların, İranlıların ve -en önemlisi- İsraillilerin (yani Amerika'nın) doğrudan karışması kaçınılmaz olur. Bizim üstüne titrediğimiz istikrar da sallantıya girer.
Bu tabloda dış politikamız açısından en kritik faktör İsrail ile ilişkimiz. O ülkenin parlamentosundaki bir oylama sizin kişisel yaşantınızı bizim kaset sorunlarımızdan fazla etkiler. Öyleyken seçim tartışmalarında bu konulara hemen hiç yer verilmiyor.
Bir iki kere "İsrail ile aramızın açılması yanlış oldu, onların tutumunu fazla eleştirdik, ne yapıp edip el sıkışmalıyız" yolunda şeyler söylendi, o kadar.
Doğru mu?

***

Dünyada İsrail'in en ateşli savunucusunun kim olduğu sorulsa, New York Times gazetesinin dünyaca ünlü köşe yazarı Thomas Friedman derim. Ondan daha cin, daha tuzu kuru, gönlü ve kafası daha koyu "Yahudi", İsrail'e daha şahince âşık yorumcu bulamazsınız. Para, petrol, silah, siyaset uzmanı.
Babası iş adamı, annesi muhasebeciydi. Gittiği Yahudi okulunda okurken İsrail'e merak sardı, üç yaz tatilini o ülkenin kibutz denen tarım ortaklıklarında çalışarak geçirdi. Sonradan bir yazısında "Benim eğitimim İsrail'in Altı Gün Savaşındaki zaferinin sürekli kutlanmasıydı" dedi.
Yahudi bir trilyoner ailenin ekonomi uzmanı kızıyla evlendi. Amerika'nın başkentinde, 10 milyon dolar değerinde, basının küçük saray diye adlandırdığı bir evde yaşıyorlar. Thomas Friedman yazı ve kitap yazmakla kalmıyor, dolaştığı yerlerde konferanslar veriyor. Konuşma başına aldığı ücret 50 bin dolar.
Obama'nın Ortadoğu konusunda ona danıştığı oluyor.
İşte bu adam Pazar akşamı bir başka etkin Amerikalı yorumcu diye daha önce de sözünü ettiğim Fareed Zakaria'nın CNN kanalındaki programına katıldı. Son ziyaretinde Obama'nın Filistin barışına yönelik önerilerine kulak asmayarak Kongre'de öyle girişimleri dinamitleyici bir konuşma yapan İsrail Başbakanı'na tepkisi sorulunca şöyle dedi özetle:
"Netanyahu orada ayakta alkışlandı. Lobileri ve medya desteğini kullanarak politikacılardan alkış almak kolay. Bir de üniversitelere gidip nabız tutsun bakalım. Yarın öbür gün Amerika'yı yönetecek olan gençlerin ne düşündüklerini görsün. Bugün İsrail güçlü durumda. Nükleer silahları bile var. Washington desteğini de ayarladım diye keyfi gıcır. Hiç ödün vermeye yanaşmıyor, bu sürgit böyle yürütülür sanıyor. Yürütülemez. Çevresindeki Arap dünyası uyanıyor. İsrail'in kendi güvenliği yakında tehlikeye girecek. Filistin'de barış güç görünse de Netanyahu o yönde denemeleri sürdürmeli mutlaka."
***

Bu sözler bizim Dışişleri Bakanlığımızın o konudaki tutumunun paralelinde. Başbakan da "One minute" çıkışından geri adım atmayarak Netanyahu'nın Gazze'deki zulmü gibi gaddarlıkları kınamakta direniyor.
Onun her dediğinin tersini söylemeyi yeterli muhalefet sayanlar ise İsrail ve süper güç ile bozuşmanın sakıncalarını vurgulamaktalar. Netanyahu'nun Amerika içindeki desteği zayıflamakta olduğundan, o kaygı gitgide havada kalmakta.
"Gerekli yerde birbirimizi eleştirelim ama temel ulusal çıkar konularını siyaset malzemesi yapmayalım" sözünü dillerinden düşürmez politikacılarımız. Suriye kaynar, Ortadoğu fokurdar, şaşkın Obama ensesini kaşırken o ilkeye uyabilsek iyi olur.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA