Türkiye'nin en iyi haber sitesi
REFİK ERDURAN

Edebe gelinsin

Garip bir meslek türedi: seçmen tercümanlığı. Sanki anlayışımız kıt da sandıktan çıkan sonuçlara akıl erdiremiyoruz. Birtakım yorumcuların "Seçmen şunu dedi, bunu dedi" açıklamalarına muhtacız.
Gerçekte sayın Seçmen bir şey demedi. Çünkü Seçmen diye biri yok. Kesimlere ayrılmış milyonlarca insanın tercihleriyle oluşan bir tablo var. O görüntüden çıkan sonuçlar ise aracı yorumu gerektirmeyecek kadar açık seçik.
Birkaçını kayda geçirelim.

***

Dalavere iş yapmıyor.
Kendini cin sanan avanaklar adam çarpmaya kalktılar. Sandılar ki bir sürü teknik hüner gösterip saklambaç oyunları oynayarak elde ettikleri "müthiş" kanıtlar piyasaya sürülünce kurbanların önü kesiliverecek.
Tersi oldu. Yaradı adamlara. Neredeyse gelecek seçimler yaklaşırken kurnaz adaylar para ödeyip porno mizansenleriyle kasetletecekler kendilerini.
***

Konuşmaların üslubuna değil, içeriğine bakılıyor.
"Sertlik prim yapmaz" türünden öğütler havada kaldı. Tarzın sert ya da mülayim olmasının önemi yok. İpe sapa gelip gelmediğine göre puan veriliyor.
Kürt sözcüler zaman zaman çok sert konuştular. Söyledikleri makul ve haklı görüldüğü zaman oy getirdi.
Devlet Bahçeli de kürsülerde bağırıp çağırırken eliyle koluyla havayı dövdü hep. Sonuçta hava aldı.
Her şeye hayır demenin vizyon yerine geçmeyeceği de anlaşılmış oldu.
***

Yabancılar iç işlerimize doğrudan burun sokmakla diledikleri sonucu alamıyorlar.
Anlı şanlı Anglosakson yayın organlarının "Falanca partiye oy ver" diye Türk seçmenlerine seslenmesinin geri tepeceğini söylemiştik.
Bakalım Economist şimdi ne yazacak?
Kadın faktörü politikamızda olumlu rol oynuyor.
Recep Tayyip Erdoğan Refah Partisinin mutaassıp çevrelerinde görev yapmaya çalıştığı gençlik günlerinde bile itirazları göğüsleyerek üniversiteli kızları devreye soktu, susturucu sonuçlar aldı. Başbakanlığının önemli günlerinde toplulukların önüne çıkarken eşini yanında bulundurmakta.
Gülümseyen bir yüz en gergin havayı yumuşatırken kadın düşmanlığı iddialarını da çürütüyor.
Erdoğan o tutumu sembolik düzeyde bırakmadı, partisinin kadın milletvekillerinin sayısını 45'e çıkardı.
Etik ve romantik düşüncelerle değil de politik hesaplarla yapsalar bile, bütün liderler tarafından örnek alınması yararlı olur.
***

Toplumumuzdaki değişim süreklilik kazanmakta.
Vesayetlerin, üstten bakmaların, Batı maymunluklarının, içi boş "aydın" pozlarının, sahte ilericilik numaralarının yerini sağlıklı bir özgüven aldıkça, kişilikli tutumlar yenilik sayılmaktan çıkıp normal ortam oluşturuyor.
Beyaz Türklerin katmerli sömürülere dayalı saltanatı sona ermekte. Onlar 1917 devriminden sonra ülkemize kaçışan, merakla ama biraz gülümseyerek seyredilen beyaz Rusların durumuna düşüyorlar.
Şu seçim sonrasında en köklü değişiklik gereği medyamızda.
Hayır, hiçbir meslektaş telaşlanmasın. "Kalemiyle patron çıkarı kollayarak yıllardır göz boyayanlar tasfiye edilmeli" falan demiyorum. Otursunlar oturdukları yerlerde. Şoförlü arabalarına kurulmayı, banka hesaplarına doldurulan bol sıfırların tadını çıkarmayı sürdürsünler afiyetle.
Ama yapay kamplaşma yaratmaktan, hiçbir kişisel hesap yapmayıp toplum çıkarlarına gerçekçi teşhis koyan insanları ille "karşı tarafta" göstermeye çalışmaktan, "yalaka" gibi iğrenç sözcüklerle ona buna kara çalmaktan vazgeçsinler artık.
En net çizgilerle beliren tabloda herkes haddini bilip edebini takınsa nasıl olur?

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA