Türkiye'nin en iyi haber sitesi
ERDAL ŞAFAK

Klostrofobi

Bu sabah için bir "Devlet Başkanı" ile kahvaltıya davet edildim. Kabul etmeden önce epey tereddüt geçirdim.
Sonra bir haber okudum, kararımı verdim:
Gideceğim.
Yeşilyurt'ta Marmara Denizi kıyısındaki bir restoranda bir araya geleceğimiz "Devlet Başkanı", 2004 Ekim'inde halkının yüzde 50.8'inin oylarıyla bu göreve seçildi. Rakibi itiraz edince, 2005 başında seçim yenilendi ama sonuç değişmedi. Dahası, bir jest yaptı, rakibini Devlet Başkanı Yardımcılığı'na getirdi. 5 yıllık görev süresi dolunca yenilenen seçimde, 2009 Aralık'ında bu kez oyların yüzde 59'unu alarak koltuğunu korudu.
Yalnız küçücük bir sorun var: Bu Devlet Başkanı'nı hiçbir ülke tanımıyor.
Devleti ise bir elin parmaklarını geçmeyen ülke tarafından tanınıyor: Rusya, Nikaragua, Venezüella, Nauru... Hepsi bu.
Bu "Devlet Başkanı", Sergey Bagapş.
Abhazya'nın lideri.
Bagapş'ın ziyaretine Dışişleri Bakanlığımız bir titizlendi, bir titizlendi ki; sormayın. Açıklama üstüne açıklama yapma ihtiyacını duydu: "Bagapş'ın Türkiye ziyareti, Türk vatandaşları tarafından kurulan sivil toplum örgütlerinin daveti üzerine ve onların münhasır sorumluluğunda sağlık gerekçeli olarak yapılmaktadır. Bu ziyaret hiçbir resmi nitelik taşımamaktadır."
Ve sonra can alıcı paragraflar: "Türkiye, Gürcistan'ın toprak bütünlüğüne yönelik hassasiyetini tamamıyla paylaşmaktadır. Bu bağlamda, Türkiye uluslararası tanınmış sınırları çerçevesinde Gürcistan'ın toprak bütünlüğünü tanımakta ve desteklemekte, bu politikayı temel bir tutum olarak sürdürmektedir.
Türkiye iki ülke halklarının ve bölgenin tamamının çıkarları doğrultusunda Gürcistan ile stratejik ilişkilerini derinleştirme konusundaki kararlılığını yeniden teyit etmektedir."
Bagapş'ın ziyareti tam da NATO'nun Güney Kafkasya ve Orta Asya Özel Temsilcisi James Appathurai'ın yolunun Gürcistan'ın başkenti Tiflis'e düştüğü günlere denk gelmesin mi; buyurun buradan yakın.
Tabii o ziyarette de nutuklar atıldı, açıklamalar yapıldı. Sadece Appathurai'dan iki cümle aktaralım: "Gürcistan'ın toprak bütünlüğüyle ilgili konularda NATO taviz vermeyecektir. NATO ülkeleri (Not: Dolayısıyla Türkiye de) hiçbir zaman Abhazya ile Güney Osetya'yı tanımayacaktır."
Onca mayın döşeli yollardan geçerek Türkiye'ye gelen Bagapş garibim ne yapsın?
Ezile büzüle, "Türkiye'ye teşekkür etmekten başka bir sözümüz yok.
Resmi davet alsaydık, Türkiye çok tepki görürdü. Türkiye çok akıllı politikalarla bu bölgede öncü olmuştur" diyerek Ankara'ya açık, gerçekçi ve içten destek verdi.
Bagapş'la kahvaltı davetini sonunda kabul etmemde öncelikle bu diplomatik hassasiyetlerin uyandırdığı merak etkili oldu.
Ayrıca Türkiye'deki Abhaz kökenlilere saygım da tercihimi kolaylaştırdı:
Abhazya'nın nüfusu 300 bin kadar, Türkiye'deki Abhazlar ise 500 bin tahmin ediliyor. Hele yakın akrabaları olan Çerkezler'i de hesaba katarsak 1 milyonun üstüne çıkmamız gerekiyor. (Not: Gözünüzü seveyim; "Daha azlar", "Hayır efendim, daha çoğuz" gibi tartışmaları tetiklemeyi aklımın ucundan bile geçirmiyorum.)
Ve nihayet, okuduğum bir haber son tereddütlerimi de silip süpürdü. Haber şu:
Azerbaycan, bir grup Kıbrıs Türkü'nü kara listeye aldı. Gerekçe: Karabağ'ı ziyaret etmeleri.
Azerbaycan Dışişleri Sözcüsü Elhan Pulhov'un açıkladığı listenin başında Lefkoşa eski Belediye Başkanı Kutlay Erk bulunuyor. KKTC eski Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat döneminde toplumlararası görüşmelerdeki Türk heyetinde yer alan Kutlay Erk ve birkaç arkadaşı Karabağ'ın başkenti Stepanakert'e Londra'daki sivil toplum örgütü "International Alert"in davetlisi olarak gitti. İhtilaflı bölgelerde barışı sağlamak gibi bir misyon edinen "International Alert", Kutlay Erk ve birkaç arkadaşından Karabağlılar'a Türk-Rum müzakerelerindeki deneyimlerini anlatmasını rica etti. Ziyaretin tek nedeni bu.
Ama Azeriler bu geziyi Karabağ'a uygulanan tecriti delme girişimi olarak değerlendirdiler.
Haberi okuduktan sonra içim sızladı. Görünmeyen duvarlarla çevrili bir toprak parçasında yaşayanların acısını derinden hissettim.
Çünkü bende "Klostrofobi", yani kapalı yerde kalma korkusu var...

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA