Ligin başı olmasına rağmen Aykut Kocaman ve oyuncuları anlamsız bir baskı yaşıyorlar. Belki de son 10 yılın en iyi kadrosu oluşturuldu. Takımın neredeyse tamamı değişti, oyun stili değişti ama çok bilmişler; bir parmak şıklatmasıyla her şeyin değişmesini istiyorlar. Bu olmaz...
Trabzonspor eğer şampiyonluk yarışındaysanız, sizin her rakibinizden puan alacak bir takım.
Bu yüzden özellikle kendi sahanızda kazanmanız gerekiyor. Bu maçta tabela önemli. Alacağınız üç puan, Trabzonspor'un önüne geçmenizi sağlamaz sadece, diğer takımlar karşısında da farklı olmanızı sağlar. Geçen haftalarda oynadığı oyun ve bunun bu maça izdüşümünün nasıl olacağını az çok tahmin ediyoruz. Trabzonspor'un iki senedir gücü eriyor. Orta saha kalitesini arttıran bir Fenerbahçe takımı, istediği tempoya da ulaşırsa, maçı rahat kazanır.
Böyle bir maçta Aykut Hoca gibi sıkı savunmacılar bile Trabzonspor'un saha içi tehditlerini bulması için çok zorlanır. Bu kez Fenerbahçe kendisi için tedbir üreten bir rakibin, bu hamlelerini çözmek için uğraşacak.
Tabela zorunluluğu, Marsilya maçından sarkan moralsizlik ve baskı, F.Bahçe'nin en büyük rakibi. Bunu aşacak oyuncuları var. Sakin kalmayı başarabilirler mi? Bunu aşabilirler. Özellikle yan toplarda zayıf bir kaleci (Onur Kıvrak) F.Bahçe'yi kanat akınlarında ve duran toplarda avantajlı yapacaktır. Yani; maçın yönünü teknik adamlar çözecek. Daha çok da Şenol Güneş. Bugüne kadar sadece Alex üzerine baskı kurarak F.Bahçe'ye set çekiyorlardı. Bu kez çok daha fazla düşünmeleri gerekiyor.
F.Bahçe kendi içindeki özgüven problemini bu maçta çözebilir. Takım ve Aykut Kocaman taraftarıyla yeniden güven ekseninde buluşmak için Trabzonspor'u bundan daha kötü bir durumda yakalayamazdı. Saracoğlu'ndaki skor tabelasına "yola devam" mesajını koyabilirler, "bu daha başlangıç" diyebilirler. Her maçın hikayesi vardır. Bu 90 dakika Aykut Kocaman'ın tartışmalara nokta koyacağı bölümdür.