Türkiye'nin en iyi haber sitesi
GÜRCAN BİLGİÇ

Beşiktaş'ın doğrusu F.Bahçe'nin yanlışı

Yeni sezona girerken Fenerbahçe tek transfer yaptı; Diego... Beşiktaş peşindeydi, Atleticolu oyuncunun... Bonservisi yoktu. Bu yüzden alınması daha kolaydı.
Fenerbahçe de talip oldu, Beşiktaş'ın önerdiği ücretin üstüne çıktı ve Brezilyalıyı kadrosuna kattı. Ezeli rakibe atılan çalımın dışında, bütçeyi zorlamadan taraftarı heyecanlandıracak bir hamle yaptılar. Ama "Biz de oynar mı?" diye sorgulamadılar.
O günlerde Aykut Kocaman bir gazetede yazıyordu. Diego transferi için ilginç bir tespit yaptı; "Zaten 45 gol atmış bir ön tarafın varsa, ihtiyacın olan Diego tipi bir oyuncu değildir" diye yazdı.
Gol sorunu olmayan bir takıma, gol problemi çözecek yüksek maliyetli ve kariyerli bir transferin nedenini sorguladı. Kendisini Fenerbahçe'den ayıran da böyle bir tartışmaydı zaten. Holmen'i aldığında önde oynamanın peşindeydi Kocaman, ama Aziz Yıldırım; "Ben size ne söylüyorum, siz gidip kimi alıyorsunuz" çıkışı yaptı. Yani takıma değil, tribünlere isim sunmanın hesabındaydı.
Daum'un yaklaşımı da bu yönde... "Türkiye'de yöneticiler transferi forvet almak zannediyorlar" demişti.
Bu arada Beşiktaş, Diego'dan eli boş dönünce, Sosa fırsatını yakaladı. Arjantili'yi Ukrayna üstünden, alma hakkıyla kiraladı. Performansı görünce de satın aldı. Diego'nun yarı maliyetine hem de.
Gaziantep'de bir kere daha gördük ki, Diego'nun Fenerbahçe'de oynayabileceği tek pozisyon, Emre Belözoğlu'na ait. İkisini bir arada oynattığınızda, orta saha direnciniz alarm vermeye başlıyor ki, bunu sezon başı maçlarında tespit etmiştik.
Beşiktaş Diego veya Sosa'ya yönelirken, ne kadar doğru transfer tespiti yapmışsa, Fenerbahçe de Diego konusunda o kadar yanıldı. Bu oyuncunun verimsizliğinden değil, mevcut kadro içinde yeteneğine çok gerek duyulmadığından.
Benzer olayı, İbrahimovic'i, Etoo ile takas eden Guardiola da yaptı. Müthiş bir yıldızı, takım uyumsuzluğundan, başka bir yetenekle değiştirdi. Tribüne değil, performansa tercih yaptı.
Sonuç; transferi tribün gözüyle değil, teknik adam planıyla yapmak gerekiyor. Bilen ile bildiğini sanan arasındaki fark, burada ortaya çıkıyor.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA