Türkiye önceki akşam 1461 Trabzon'un Arena'da G.Saray'ı kupadan eleyerek elde ettiği, unutulmazlar arasına girecek zaferi gördü. Beşiktaşlı teknik kadro ve futbolcular da maç için geldikleri Antalya'da ekran başında da olsa bu maça ve ezberleri bozan sonuca bizzat şahit oldular. Gecenin sorusu şuydu: "1461 Trabzon, Şampiyonlar Ligi'nde gruptan çıkan G.Saray'ı deplasmanda yıkabiliyorsa Süper Lig'in efesi Antalya evinde bize aynı acıyı yaşatabilir mi?"
Bu soruyu otelde Beşiktaş takımında dillendiren oldu mu bilemiyorum ancak bu sorunun cevabını sahada iyi veremediklerini söyleyebilirim. Beşiktaş, Antalyaspor ile tam 24 gün önce çok gergin ve ateşli denilebilecek bir maç oynamıştı. 3 gol yemiş buna karşın 5 gol atarak kazanmıştı. Ancak daha ilginci Mehmet Özdilek solunu iyi kullanarak Beşiktaş'ın sağını çökertmiş ve 6-7 gol pozisyonu da üretmişti.
Antalya'yı hem fikstürde hem de sahada tanıyan bir Beşiktaş vardı. Ancak dün sahaya çıkıldığında rakibini tanımamış gibi yapan ve temelde benzer hatalar yapan bir Beşiktaş takımı vardı. Samet Aybaba'nın ilk maçtaki görüntüyü ve eksikleri giderme adına Cenk'i kaleye, Emre'yi sol beke ve bir önceki maçta ikinci yarı sağ bek oynatılan İbrahim'i ortaya koyması pozisyon hatalarının önüne geçilmesine yetmedi. İlk golde adam paylaşımından, yanlış çıkışa kadar zincirleme hatalar Murat'ın golünü getirdi. Soldan yapılan orta Ömer'in golünde ders niteliğinde okutulabilecek bireysel ve pozisyon almadan kaynaklanan takım hataları vardı.
Kalan sürede Beşiktaş'ın skoru değiştirebileceği süre mevcuttu. Ancak Holosko yeterli olmadı. Aybaba'nın sorumluluk verdiği birçok futbolcu bekleneni veremedi. Olcay, Necip ve Batuhan'ın girişi 1-2'yi değiştirmeye yetmedi. İlk maçta gardı düşen takımı ayağa kaldıracak, iyi kapanan ve orta sahayı başarıyla elinde tutan Antalya'yı yıkacak bir oyuncuya, yani Fernandes'e ihtiyaç vardı. 24 gün önceki Beşiktaş-Antalya maçıyla dün arasındaki fark Fernandes'ti. O olmayınca herkes sıradan bir görüntüye büründü. Açıkcası sezon başından beri Beşiktaş'ı ilk kez bu kadar dağınık ve ruhsuz görüyorum...