Türkiye'nin en iyi haber sitesi
ERMAN TOROĞLU

Hakem etki etmezse güzel derbi olur

Bugün derbi oynanacak… Beşiktaş'ta sakat çok, Fenerbahçe'de yok gibi. Fenerbahçe, bir hava yakaladı. Yakaladığı hava çok basit: Bugün çıkacak kadroyu bu işle alakalı 20 kişiye sorsak 19'u cevap verir. En fazla bir kişi yanılır. Bu bir takım için büyük avantaj. Belki Beşiktaş'ta da yakalanırdı ama sakatlıklar buna engel oluyor. Beşiktaş'ın bir avantajı var, kolay teslim olmuyor. Güzel bir maç izleyeceğiz. Tabii ki hakem tesir etmezse… Bakın döndük dolaştık yine hakeme geldik. Bu idare edecek hakemi nasıl bulduk? "Bu idare eder" diye bulmadık.
"Kimler idare etmez" dedik, bunu bulduk. Bu kadar basit. Halbuki her maçın hakemi başkadır. Çünkü her maçın baskısı farklıdır. Aslında hakem maçı bulmaz, maç hakemi bulur. İnşallah o günlere geleceğiz. Ama akrabai taallukat olmayacak. Fenerbahçe'de işler iyi gidiyor… Advocaat diye biri geldi… Bakınız; "Biri" diye yazıyorum, neden? Yanında birkaç kişi de getirdi. Yerlilerden de yardımcı aldı.
Bakın Advocaat bir şeyler yapıyorsa bu bir ekip işidir. Yanında bir adam var kır saçlı (Cor Pot), maçlarda dikkatimi çekiyor. Çok enteresan zamanlarda yanına geliyor ve beraberce karar veriyorlar. Siz teknik adam olarak her şeyi göremeyebilirsiniz.
Şartlı olabilirsiniz, takılmış olabilirsiniz, sinirli ve duygusal olabilirsiniz. Ama sizin güvendiğiniz birileri ya da biri sizin yanınızda tartışarak sizi uyarabilir. Bu çok güzel bir olay. Ama maalesef yıllarca ne Mustafa Denizli'de ne de Fatih Terim ve diğerlerinde bunu göremiyorum.
Bizim yapımız herhalde böyle... Politikada da sporda da böyle. Yanımızda kuvvetli adam istemiyoruz. Onun için de tek başına yürüyenler hata yapıyorlar.
Türkiye'de hakemlikte tartışma hiçbir zaman bitmiyor. Bitme şansı da yok. Neden hakemler inanılmaz rahatsızlar? Çünkü inanılmaz derecede torpil uygulanıyor. Torpille bir yere gelen hakem, torpille maç yönetir. Eğer oraya gelirken gebe kalmışsa kendisi de birilerinden bir şey istendiği zaman gebe kalır. Bu kadar basit. Türkiye'deki büyük müesseselere bakın… Bakın "Müessese" diyorum, büyük kuruluşların hiçbirisi akrabadan birisini işe almazlar. En basiti bizim Sabah-Fotomaç grubuna akraba olanlar alınmaz. Çok da doğru. Hakemlere bakın bakalım. 70 tane mi, 100 tane mi çıkar akraba- i taallukat… Akraba-i taallukat derken çok şeyi kapsıyor. Hakem, temsilci, hakem hocası, gözlemci. Çıkarın bakalım listeyi neler göreceksiniz?
Tam bir rezalet.
Ondan sonra bu rezaletten adalet bekliyorsunuz.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA