Milli Takım'ın 2012 Avrupa Şampiyonası Grup eleme maçları. Tarih:
9 Ekim 2010. Yer: Berlin Olimpiyat Stadı. Hiddink'in hocalığını yaptığı Milli Takım, Mesut'un da gol attığı maçta Almanya'ya 3-0 kaybetmişti.
3 gün sonra Bakü'de Türk Milli Takımı, Azerbaycan'la oynadı ve maçı 1-0 kaybetti. Maç sonu yenilgiden çok oyuncuların ortaya koyduğu kötü performans, Türk medyasında masaya yatırılıp tartışılmıştı.
Azerbaycan yenilgisi sonrası Hamit Altıntop, "Herkese ders verdi" olarak algılanan şu açıklamaları yapmıştı: "Türk oyuncular iyi çalışmıyor. 6 aydır oynamıyorum ancak bende fiziksel bir eksik gördünüz mü? Daha iyi çalışmamız, beraber çalışmamız gerekiyor..." Zaman tüneline uzanıp neden Hamit'in sözlerine değindim?
Hamit'in dilinin kemiği yoktur. Bildiği doğruları çekinmeden söyler. Filozof gibidir. G.Saray'ın Dortmund'a farklı kaybettiği maçtan sonra yine Hamit şu ilginç yorumu yaptı: "Her gün çalışıyoruz. En iyisini yapmak için uğraşıyoruz ama sonuçlar ortada.
Üzüntülüyüz. Biz de kendimizi ve şartları sorguluyoruz." Hamit bir özeleştiri yapmış. Ama sorgulamayı yanlış yerde arıyor.
Çünkü sorgulanması gereken G.Saray'ın çözüm üretemediği kadro istikrarsızlığıdır.
Mancini'nin 'logo' tipi kadro anlayışını şimdi G.Saray'da vatandaşı Prandelli uyguluyor. Dengeli, istikrarlı, iskeleti belli bir kadro oluşmadığı için G.Saray'ın kadro konusunda bir 'hafıza kartı' oluşmuyor. Bazı örnekler vereceğim...
Tarih: 10 Kasım 2013.
Yer: Kadıköy. Ersun Yanal yönetimindeki F.Bahçe ilk yarıda evinde oynadığı maçta Mancini'nin yönettiği G.Saray'ı 2-0 yeniyor. F.Bahçe'nin kadrosuna bakalım; Volkan-Egemen, Alves, Gökhan, Caner, Topal, Baroni, Emre, Sow, Webo, Kuyt.
G.SARAY : Eray, Dany, Chedjou, Semih, Eboue, Melo, Ceyhun, Selçuk, Bruma, Drogba, Burak (Sneijder sakat olduğu için yok) Tarih:
6 Nisan 2014. Yer: TT Arena. Mancini'nin yönettiği G.Saray Sneijder'in attığı golle Ersun Yanal'ın yönettiği ve Emre'nin atıldığı 10 kişilik F.Bahçe'yi 1-0 yeniyor.
F.Bahçe'nin kadrosuna bakalım; Volkan, Bekir, Alves, Gökhan, Caner, Topal, Meireles, Emre, Sow, Kuyt, Emenike.
G.SARAY : Muslera, Telles, Balta, Semih, Eboue, Melo, Selçuk, Sneijder, Yekta, Drogba, Burak.
Tarih: 25 Ağustos. Yer: Manisa.
Prandelli'nin G.Saray'ı ile İsmail Kartal'ın F.Bahçe'si Süper Kupa'da 120 dakikalık oyunda yenişemiyor. Penaltılarda F.Bahçe kupayı kazanıyor. F.Bahçe'nin kadrosuna bakalım:
Volkan, Bekir, Alves, Gökhan, Caner, Topal, Meireles, Emre, Sow, Kuyt, Emenike..
G.SARAY : Muslera, Telles, Chedjou, Semih, Veysel, Melo, Selçuk, Sneijder, Yasin, Olcan, Burak.
Tarih : 18 Ekim 2014. Yer: TT Arena. Prandelli'nin G.Saray'ı Sneijder'in attığı iki füze golüyle İsmail Kartal'ın Alves'in atılmasıyla 10 kişi kalan F.Bahçe'sini 2-1 yeniyor.
F.Bahçe'nin kadrosuna bakalım: Volkan, Alves, Kadlec (Bekir cezalı), Gökhan, Caner, Topal, Meireles, Emre, Alper, Kuyt, Emenike.
G.SARAY : Muslera, Chedjou, Semih, Tarık, Veysel, Melo, Cemali, Selçuk, Sneijder, Olcan, Burak.
İki takım arasındaki farkı görebildiniz mi? Ersun Yanal'ın kadrosu ile İsmail Kartal'ın 11'i aynı oyunculardan kurulu.
Mancini'nin kadrosu ile Prandelli'nin 11'i arasında ise dağlar kadar fark var. Ben zaten ne Mancini ne de Prandelli döneminde ligde ve Avrupa'da G.Saray'ın bir maça aynı 11'le çıktığını görmedim. Hatta kazanan takımın bir hafta sonraki maça aynı 11'le çıktığına tanık olmadım. Mancini de Prandelli de antrenman hocalarıdır. Bu ikili "Kazanan takım bozulmaz" düşüncesiyle hareket etmez. Kaliteye, oyun zekasına, futbolcuların yeteneğine bakmazlar. Sadece antrenmanlarda futbolcu performansına bakarak takım kurarlar. G.Saraylı oyuncular 'sabit fikirli' iki hocanın kadro yapısında yarattığı travmanın hasarlarını yaşıyor.
Oysa; İtalya'yı 2006'da şampiyon yapan Lippi, "Başarı için kadro istikrarı şarttır" der. Lippi haklı; Kadro istikrarı bir takımın aynı dili konuşmasını sağlar.
Oyuncuların birliktelik alışkanlığını 'ezber' anlayışına dönüştürür.
F.Bahçe'nin lig yarışında en büyük avantajı kadro istikrarı içinde iskeletini korumasıdır. Bilic de istikrara büyük önem veriyor. Beşiktaş'ın dengeli ve iyi oyununun altında oyuncuların birbirlerini bilerek oynamaları yatıyor. İtalyan hocaların eğitiminde oyuncular ne zaman kiminle birlikte oynayacaklarını bilmedikleri için kafaları alt üst oluyor. Bir takım kadrosunda çok değişiklik yaşarsa 'takım uyumu'nu bulamaz, 'ezber futbol'u yakalayamaz. Oyun ritmini ise hiç kazanamaz. Kadro istikrarı oluşsun, kazanan takım bir sonraki maça aynı 11'le çıksın, iddia ediyorum G.Saray seri galibiyetler alır. Duygun Yarsuvat yönetimi, takıma orkestra şefliği yapamayan Prandelli'ye "Kadro istikrarına önem vermelisin" ültimatomunu vermezse G.Saray Avrupa'da nal topladığı gibi 4'üncü yıldız yarışında geri kalır.

G.Saray, 'sabit fikirli' iki hocanın kadro yapısında yarattığı travmanın hasarlarını hala yaşıyor

Prandelli'ye "Kadro istikrarı" ültimatomu verilmezse G.Saray 4. yıldız yarışında da geride kalır

Muslera'yı kazanmak

G.Saray'ın ligde ve Avrupa'da büyük başarılara imza attığı dönemlerde kalesinde hep yabancı kaleciler vardır. G.Saray, Simovic'le ligde iki şampiyonluk kazandı, Şampiyon Kulüpler Kupası'nda yarı final oynadı. Taffarel ile ligde iki şampiyonluk elde ederken Avrupa'da UEFA ve Süper Kupa'yı kazandı. Mondragon ise ligde iki şampiyonluk gördü. İki gruplu Devler Ligi'nde devleşen maçlar oynadı. Uruguay'la Copa America'yı kazandıktan sonra G.Saray'a gelen Muslera, Terim döneminde iki şampiyonluk yaşadı, Türkiye Kupası'nı kaldırdı ve Avrupa'da çeyrek final oynadı. Her G.Saraylı için Muslera çok değerlidir. Ancak bu sezon Muslera kalesinde adeta 'azap' çekiyor. Muslera'nın 8 haftalık periyotlarına sığan maçlarına ve yediği gol sayısına bakalım...
2011-12; Muslera ilk 8 haftada sadece 8 gol yemiş. Kendisinin Manisa'da penaltıdan gol attığı play-off'lu sezonda G.Saray şampiyon olmuştu. 2012-13; 8 lig maçı, iki Avrupa maçı, Erzurum'da F.Bahçe'ye karşı alınan 3-2'lik Süper Kupa zaferi dahil toplam 11 maçta Muslera kalesinde 17 gol gördü. Muslera bu sezonda da şampiyonluk tadarken G.Saray Avrupa'da çeyrek final oynadı. 2013-14; Muslera, 8 lig, 3 Avrupa bir Süper Kupa maçı dahil 12 maçta 16 gol gördü.
Sezonu G.Saray 2. bitirirken Muslera da Türkiye Kupası'na kaldırdı.
2014-15; Muslera 4 Avrupa, 8 lig, 1 Süper Kupa maçı dahil 13 maçta 21 gol gördü. Avrupa'da 3 maçta yediği 12 gol Muslera'yı haklı olarak çıldırttı.
Galatasaray'ın bir oyun sisteminin olmaması, düzensiz kadro yapısı ve sık değişen savunma dörtlüsü yüzünden Muslera, yediği goller nedeniyle ciddi bir zihinsel travma yaşıyor. Prandelli eğer Muslera gibi bir gücü kaybetmek istemiyorsa kalan Avrupa maçlarında ve Türkiye Kupası grup maçlarında kaleyi Sinan Bolat'a vermeli.

Prandelli, Muslera'yı kaybetmek istemiyorsa Avrupa ve kupada Sinan Bolat'ı oynatmalı