3 Temmuz sürecinden sonra gittikçe artan ve bir türlü önlenemeyen futbol terörü ligin daha 5. haftasında bütün çirkinliğiyle yine sahne aldı. Maalesef alınan hiçbir tedbir çare olmuyor. Bilet kontrol sistemine, kameralara, en önemlisi de 6222 sayılı kanuna rağmen futbolda şiddet azalacağına artıyor. Bu konudaki görüşlerimi yeri geldikçe vurguladım. "Başta medya olmak üzere futbolun içindeki tüm birimlerin üzerlerine düşeni tarafsızlık ilkesiyle yerlerine getirmeleri lazım." Bu tip olayları yapanlar bize uluslararası alanda büyük darbe vuruyorlar. Hem de takımlarına büyük zarar veriyorlar. Ülkemiz için çok önemli olan 2020 olimpiyatlarını kaybetmememize çok üzüldük.
Bu gerçekleşmeyince teselli olarak Euro 2020'nin yarı finallerine ve finaline Olimpiyat Stadı ile aday olduk. İşte Olimpiyat Stadı'nda dünyaya haber olan futbol terörü.
Beşiktaş yeni hocası, yeni akılcı transferleriyle ve kimsenin bu kadar kısa sürede beklemediği başarılı bir performansla lige başladı. Derbiler her zaman 3 neticelidir.
Kaybetse dahi yine yoluna devam edecekti. Şimdi ne oldu?
Yönetimin, teknik heyet ve futbolcuların morali sıfır oldu.
Hükmen yenik sayılacak. Kim bilir evinde kaç maç boş tribünlere oynayacak. Yazık değil mi?
Taraftar takımı yenildiği zaman mutlaka üzülür. Ama her zaman söylüyorum.
Futbolun bir oyun olduğu asla unutulmamalıdır.
Pazar gecesi hakem hatası ve Melo'nun yaptığı gereksiz çirkin hareket bu olayların çıkması için kesinlikle mazeret olarak kabul edilemez.
RAKİBİN HAKKI TESLİM EDİLMELİ
G.Saray lige kötü başladı. Milli Takım'daki görevden sonra Fatih Terim ile Başkan ve yönetim arasında sıkıntılar arttı. Hafta içinde Real Madrid karşısında hezimet yaşandı. Bütün bu olumsuz şartlara karşın deplasmanda 76 bin seyirci önünde üstelik ilk yarıyı da yenik bitirmesine rağmen G.Saray maçı çevirdi. Gerçek taraftar da ne kadar üzülürse üzülsün fairplay çerçevesinde rakibinin hakkını teslim etmelidir.
Bugüne kadar birçok olaylı veya gerilimli maçlar sonrası kaybeden tarafın başkan veya yöneticileri çok ağır beyanatlar verdiler. Fikret Orman'ın büyük üzüntüsüne ve stresine rağmen maç sonrası sağduyulu hareket ederek "Şimdi konuşmam doğru değil açıklamayı yarın yapacağım" demesi de takdir edilmesi gereken bir başka noktadır.
