Avrupa'nın üst düzey ligleri, Şampiyonlar Ligi'nin birbirinden güzel maçları, futbolcuların profesyonellik anlayışları, sonuçlar ne kadar dramatik olursa olsun, saha içi ve saha dışı centi-l menliği, sürekli TV'lerden evlerimize geldiği halde ne yazık ki gerekli dersleri çıkartamıyoruz. Bir puan alsa büyük ihtimalle şampiyon olacak Atletico Madrid'i ligde hiç iddiası olmayan Levante, yenerek rakibinin belki de hayallerini engelledi. Barcelona'nın sürpriz puan kayıplarıyla büyük oranda bir anda şampiyonuk şansı beliren Bayern maçının da moralini arkasına alan Real Madrid, Bernabeu'da Valencia karşısına çıktı. UEFA yarı finalinde mucizeyi gerçekleştirmesine saniyeler kala, yediği golle yıkılan Valencia ligde de hiçbir iddiası olmamasına rağmen Real Madrid'den 90 bin kişi önünüde savaşarak puan aldı. Üstelikte galibiyeti uzatma dakikalarında kaçırdı.
Tabii bu maçlarda yaşanan sürprizlerde, hakemler bizdeki gibi büyük takımlara prim tanımadı. Valencia'daki UEFA yarı finalinde büyük sevinç içerisinde olan seyirci zaferini kutlarken son saniye golüyle çöktü.
Sevilla'nın daha önce Valencia'da görev yapan Emery, sahanın içine kadar girerek deparlarla sevinç gösterileri yaptı. Sahaya atılan tek madde yok, tek olay yok. Bu tipteki 2 maç bizde oynansa saha içinde ve dışında neler olacağını düşünmek dahi istemiyorum. Bizde her şey yanlış. Hakemler büyük takımları kolluyorlar buna rağmen çok az da olsa büyüklerin aleyhine hakem hatası gündeme gelse kıyametler kopuyor. Bu sene 2 maç büyük olaylar yüzünden hakemler tarafından tatil edildi. En az 8 maç ceza gerekirken biri 3, biri 4 ile geçiştirdildi.
Bu arada 7 saniyelik küfürlü tezahüratlardan arka arkaya sahalar kapatıldı. Seyircisiz cezalı maçlara kadın ve çocukların da gitmesi dünyada benzeri olmayan başka bir komedi.
Dünyada hiç bir ligde son 4 hafta maçlar aynı saate alınmıyor. La Liga ve Premier Lig'de nefes nefese şampiyonluk ve kümede kalma mücadeleleri sürüyor. Ama son haftaya kadar bütün maçlar değişik gün ve saatlerde oynanıyor. Rennes-
Guingamp, Fransa Kupası'nda final oynadılar.
Biri kasaba takımı, biri de küçük bir kent takımı.
Sahalarında dahi çok az seyirciye oynuyorlar. Ama Paris'teki finalde 75 bin seyirci var. Bizden bir varyasımlı örnek vereyim; bu sene lige çıkan İstanbul Büyükşehir Belediyesi ile Kasımpaşa, Türkiye Kupası'nda finale kalsalar, maç Olimpiyat'ta oynansa kaç kişi gelir? Cevabını vereyim 2 bini geçmez. Neden? Çünkü bizde hem spor kültürü yok hem de sporu bir oyun olarak kabul etmiyoruz.
Bizde hem spor kültürü yok hem de sporu bir oyun olarak kabul etmiyoruz.
