Türkiye'nin en iyi haber sitesi
ÖMER TAŞPINAR

Türkiye-ABD ilişkileri 2012'de zorlandı

WASHINGTON

2012 neresinden bakarsanız Türk dış politikası açısından oldukça zorlu geçti. Bunun temel nedeni tabii ki Suriye. Suriye'de iki yıldır süren kriz 2012'de tam bir iç savaş boyutuna ulaştı. Bugüne kadar 40 bin civarında sivilin hayatını kaybettiği bu savaş maalesef tüm şiddetiyle halen devam ediyor. Bu iç savaş Ankara'nın sadece Şam ile ilişkilerinin sona ermesine sebep olmakla kalmadı. Türkiye'nin İran, Rusya, Irak ve ABD ile ilişkileri de bu savaş nedeniyle oldukça gerilimli bir dönemden geçti 2012'de. Sonuç olarak "Komşularla sıfır sorun" politikası Suriye nedeniyle adeta "sorunsuz sıfır komşu" durumuna döndü. Bu arada içeride Kürt meselesi kısmen bölgedeki dinamikler nedeniyle çok daha zor bir dönemece girdi. Ortadoğu'yu sallayan Arap Baharı 2012'de gittikçe ciddi bir "Kürt Uyanışı" boyutu kazandı ve bu durum 2013'te de devam edeceğe benziyor.
Ankara'nın Washington ile ilişkilerinde Suriye sorunu ve Ortadoğu'daki krizler bütün ağırlığıyla hissedildi. 2012 ABD'de Beyaz Saray açısından seçim yılı olduğu için, Ankara uzun süre "Obama yönetimi seçimler nedeniyle harekete geçmiyor" diye düşündü. Obama kasımda seçimleri rahatça kazandı ama iki aydır Washington'un Suriye politikasında ciddi bir değişiklik olmadığını gördük. ABD'den askeri müdahale bekleyenler daha henüz Suriye'deki direnişe ciddi askeri destek bile vermeyen bir Obama yönetimi ile karşıya karşıyalar. Bu durum haliyle AK Parti cenahında ABD konusunda büyüyen bir hayal kırıklığı yaratıyor.
Her şeye rağmen 2012 ABD ile ilişkilerde 2010 kadar kötü geçmedi. Hatırladığınız gibi 2010'da önce BM Güvenlik Konseyi'ndeki İran oylaması sonra da Mavi Marmara ve İsrail krizi nedeniyle Ankara-Washington hattında ilişkiler dibe vurmuştu. Ama 2011'de başlayan Arap Baharı dinamikleri değiştirdi. AK Parti'nin bölgedeki Müslüman Kardeşler siyasi yapılanmaları tarafından "model" olarak görülmesi Washington'u olumlu yönde etkiledi. Fakat 2011'de Türkiye-ABD ilişkilerinde "altın dönem" algılaması yaratan asıl gelişme Arap Baharı değil Türkiye'nin NATO Füze Savunma Sistemi kapsamındaki radarlara "evet" demesi oldu.
Bu karar sayesinde AK Parti, NATO ve Transatlantik ittifak içinde yer aldığını açık şekilde konfirme ederek "eksen kayması" tartışmalarına nokta koydu. Ankara'nın İran ve Rusya ile ilişkilerinde ciddi sorunlar yaratan bu radar meselesinde Türkiye'nin izlediği kararlı politika Washington'da haliyle oldukça takdir edildi. O derece takdir edildi ki Obama yönetimi İsrail-Türkiye krizinin Temsilciler Meclisi'nde yarattığı olumsuzluğu azaltmak için elinden geleni yaptı ve bunda oldukça başarılı oldu.
Türkiye-ABD ilişkilerindeki bu altın dönem algılaması nedeniyle 2012'ye büyük umutlarla girilmişti ama evdeki hesap çarşıya uymadı. Önce Suriye konusundaki karşılıklı farklı beklentiler sonra da Obama'nın son Gazze krizinde İsrail'e sahip çıkan açıklamaları Ankara nezdinde ciddi hayal kırıklığı yarattı. Tabii bu arada Türkiye İsrail ile kriz halindeyken Mısır'ın Ortadoğu diplomasi sahnesine ihtişamlı geri dönüşü Washington'da not edildi.
Sonuç olarak zor bir yılı geride bırakan ilişkilerde 2013'ün gidişatını gene Suriye meselesi belirleyecek gibi gözüküyor. Hepinize mutlu yıllar!

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA