A Milli Takım için Belçika belki de gruptaki en kritik maçlardan biriydi. Özellikle grubun zayıf rakiplerine karşı yaşadığımız puan kayıpları nedeniyle bu karşılaşmanın önemi daha da arttı. Maç öncesi kadro açıklandığında, ilk 11'de iki tane çekincem vardı. Bunlardan biri sol bekte Çağlar Birinci tercihinin kullanılması, diğeri de ileride Kazım'la oynamak. Özellikle defansta ilk dakikalarda sıkıntı yaşadık, basit bir hata sonrası da gol geldi. Kazım ise gol pozisyonu üretmede değil ama mücadele anlamında özellikle ilk yarıda iyi bir performans sergiledi. Ancak yalnız kaldığı için hücum hattında sıkıntı yaşadı.
Burak için ayrı bir paragraf açmak istiyorum. Bu maçta çok mücadele etti ancak Trabzon'daki gibi oynaması biraz etkinliğini düşürdü. Burak'ın en etkili yönü defans arası ve arkasına yaptığı koşular. Ancak Belçika karşısında bunu pek fazla yapamadı. Arda'nın beceresi ve sonrasında Burak'ın iyi vuruşuyla skorda eşitliği sağlayıp bir anlamda rahat bir nefes aldık.
İkinci yarının ilk 5 dakikası dışında oyunun kontrolünü ele alan Belçika'ydı. Bizim ikinci 45 dakikada yapmamız gereken topu ayağımızda tutmaktı. Bunu da Selçuk ve Emre ile sağlayabilirdik. Ancak bu konuda da sıkıntı yaşayınca etkinliği Belçika ele aldı. Penaltının kaçması ise bizim adımıza çok büyük şanstı. Teknik direktörü Guus Hiddink, 75'ten sonra orta sahada kontrolü sağlamak için Mehmet Topal ve Mehmet Ekici'yi oyuna sokarak 4-2-3-1'e döndü.

BERABERLİK İYİ SONUÇ
Zorlu Belçika deplasmanından aldığımız bir puan 2012 yolunda grupta kaderimiz için çok önemli. Bundan sonra sırasıyla Kazakistan, Avusturya, Almanya, Azerbaycan ile oynayacağız. Özellikle dün gece oynadığımız oyuna baktığımız zaman beraberliğin çok iyi sonuç olduğunu düşüyorum. Artık ipler bizim elimizde. Kalan maçlarda basit hata yapmazsak grubu ikinci tamamlarız.