Yanıt bekleyen soru şu: İmam-hatip yasasının geleceği ne olur? İmam-hatip yasası diyorum, çünkü katsayı değişikliğinin tek amacı var; imam-hatip mezunlarını hukuk fakültelerine, siyasal bilgiler fakültelerine yerleştirmek..
Çünkü meslek lisesi elektrik bölümünde veya motor bölümünde okuyan bir öğrencinin böyle bir talebi yok..
Mağdur da değiller..
Yasa, katsayı değişikliği veya eşitsizliğin giderilmesi gibi gerekçelerin çok ötesine geçti.. Siyasi bir kimlik kazandı..
Toplumun bazı kesimleri yasaya şiddetle karşı.. Cumhurbaşkanı da, Genelkurmay da, YÖK de, üniversiteler de karşı..
AKP yasa tasarısını geri çekerek geri adım atar mı? Tahmin etmiyorum.. Yasayı aynen geçirirler.. Cumhurbaşkanı veto eder, yasa yeniden Meclis'e döner..
İşte bundan sonra ne olacağı önemli.. AKP ısrar eder mi? Dediğim dedik der mi?
Zannetmiyorum..
Artık bu yıla yetişmez denilerek yasa rafa kaldırılır, bir başka uygun bahar beklenir..
Herkesin yanıtını aradığı bir başka soru daha var.. Türkiye eşikten geçerken, AKP iktidarı özellikle dış politikada cesur, doğru, kararlı adımlar atarken.. Yani başarı puanını yükseltirken böyle bir gerginliğe gerek var mıydı?
Türkiye'nin acil sorunlarının başında imam-hatiplerin hukuk fakültelerine girmeleri mi geliyor?
Hayır..
O zaman bu güneşli hava neden bulutlandırıldı?
AKP iktidarı Kıbrıs konusunda çok olumlu puan aldı..
Anayasa değişikliğini getirdi, alkış aldı.. AB konusunda istenilen raporun çıkmasını sağlarsa, ayakta alkışlanacak..
Peki bu yapılanların üzerine tuz-biber eken yasanın anlamı ne? Ekonomi hâlâ kırılgan..
Gerginlik, devlet kurumları arasındaki çekişme, ekonomiyi anında etkiliyor.. Bahar havası yerini her an fırtınalı günlere bırakabilir..
O zaman AKP iktidarı bindiği dalı neden kesiyor? Tabanından gelen büyük baskılara dayanamadığı için mi?
Peki AKP'ye baskı yapan bu taban yüzde kaç? Son seçimde AKP'ye oy veren yüzde 42'nin yüzde kaçı?
Üçü mü, beşi mi, onu mu?
AKP'ye karşı olan, yüzde yüz reddeden bazı kesimler bile kırılma noktasına gelmişti.. Duyuyorum.. 'Canım, fena gitmiyorlar' sözü çok sık telaffuz edilir hale gelmişti..
Şimdi ne oldu? 'Takiye' lafı yeniden dillerde dolaşmaya başladı.. Kırılma noktasında olan, dün 'Fena gitmiyorlar' diyen birçok kişi, bugün 'Niyetleri başkaymış' demeye başladı..
AKP kurmayları bu yasayı Meclis'e getirerek çok büyük hata yaptı.. Yasanın ne acil tarafı var, ne de savunulacak bir tek yönü..
AKP her fırsatta 'Kitle partisiyim' diyor.. Saadet Partisi'nin tabanına göz kırparak kitle partisi olunmaz..
Yüzde 42 oyla da kitle partisi olunmuyor.. DSP örneği ortada; yüzde 22'den yüzde 1'e düştü..
Çünkü artık herkes söze değil icraata bakıyor.. AKP bugüne kadarki icraatında başarılıydı, hak ettiği desteği aldı.. Bu desteği sürdürmesi için aynı yolda devam etmesi gerekir.. Seçmen AKP'ye bu mesajı verdi.. AKP kurmaylarının bunu doğru okuması gerekir..