Türkiye'nin en iyi haber sitesi
HINCAL'IN YERİ HINCAL ULUÇ

Yalancı "Kral" olursa..

Esat Yılmaer.. Geçen yıllarda onun Spor Müdürü olmasının Hürriyet imajını fena halde zedelediğini, hem de belgeleyerek yazmıştım..
Esat Yılmaer, yaranmak için elinden geleni yaptığı Basketbol Federasyonu'na hoş görünmek için, bir "YALAN" haber üretmiş ve bunu Hürriyetspor'un manşetinden "İçimizdeki Sırplar" başlığı ile yayınlamıştı. Haberin yanına federasyonun baş muhaliflerinden Ünal Özüak'ın resmini koyarak, kimi işaret ettiğini de göstermişti..
"İçimizdeki Sırp, yani Özüak, FIBA'nın Kanada delegesine telefon ederek 'Dünya Şampiyonası'na talip olan Türkiye'ye oy vermeyin" demiş ve hem ülkesini, hem de federasyonunu kötülemişti. Kanada delegesi de bunu Esat'a açıklamıştı.
Zaman gazetesinin FIBA Kongresini izleyen muhabiri "Esat Ağabey bizi topladı, bu haberi hepimize verdi" dedi.
Gazeteci kendi özel, manşet haberini dağıtır mı?..
Esat, aspagaras, yani üretme haberine değer kazandırmak için onun mümkün olduğu kadar fazla gazetede yayınlanmasını istemişti. Amacı gazetecilik değil, federasyon yardakçılığıydı çünkü.
Korkunç yalanı bizzat Kanada delegesi ortaya çıkardı. İnternette hâlâ bulabileceğiniz kendi sesinden açıklamasında "Beni Türkiye'den böyle arayan kimse yoktur. Ben zaten iki Türk tanırım, biri Turgay Demirel, öteki Emir Turam (İkisi de federasyoncu). Böyle bir olay da yoktur, bu konuda açıklamam da olmamıştır" dedi.
Asparagası belgeledim ve "Bu Esat Hürriyet'e yakışmıyor" diye yazdım.
Hürriyet yalan haber üreten ve bunu yönettiği sayfanın manşetine koyan müdürle çalışmaya devam etti.
Bu yıl, bu Esat'ı Türkiye Spor Yazarları Derneği başkanlığa seçti.
Esat'ın eline intikam fırsatı geçmişti. Başkanı olduğu derneğe, Ergun'un "İhbar" yazısını dayanak yapıp, beni "Mahkeme ile" tehdit eden bir bildiri yayınladı.
Büyük Kulüp toplantılarını kanıtlamamı istedi. Büyük Kulüp toplantılarını bilmeyen yok.. Yıllar önce neler yazıldı söylendi.
Toplantıya katılan spor müdürleri ve köşe yazarları da inkâr etmediler zaten.. Toplantı açıktı, ama özellikle ikinci bölümde, daha az bir kadro ile içerde yapılan toplantıda söylenenler hakkında hiç kimse çıkıp bir şey yazmadı, kulaklara fısıldamakla yetindiler..
Bu toplantılar için o dönem çok ağır eleştiriler de yapıldı. Hatta araba plakaları verilmeye başlandı..
Şimdi, herkesin bildiği, konuştuğu yıllanmış şeyler için Esat çıkıp "Kanıtla" bildirisi hazırlıyor.. Bu bildiriye de kimsenin pek itibar etmeyeceğini bildiğinden yayını için gene kendi gazetesini kullanıyor..
Ben medyayı töhmet altında bırakmışım. Dediklerimi kanıtlamazsam, mahkemeye verilecekmişim..
Ayni gün kendi gazetesinde Mehmet Y.Yılmaz yazıyor..
"Başbakan Recep Tayyip Erdoğan yine çok sinirlendi. 'Gazeteler hortumları kesildiği için bu haberleri yapıyorlar' diye konuştu."
Bir gazetecilik kurumunun başındaki Esat Yılmaer, hem de doğrudan kendi gurubunu, Hürriyet ve Milliyet'i çok ağır itham eden bu Başbakan konuşması üzerine harekete geçti mi?.. Diğer basın kuruluşlarına davet çıkardı mı?.. "Hortumcu kim, açıkla, kanıtla" dedi mi?..
Bugün kendi gazeteni yerin dibine sokan Başbakanı görmezden gelecek, sus pus olacaksın. Yıllar önce gerçekleşmiş, dallanmış budaklanmış bir olaydan söz eden Hıncal için "Açıkla.. İspatla.. Kanıtla.." çığlıkları atacak, mahkeme tehditleri yapacaksın..
Hadi canım sen de!..

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA