O gün hâlâ gözlerimin önünden gitmez.. Nasıl bir hüzünlü, biraz da umutsuz bir kargaşa vardı, Sabah binasında..
Yıllardır Sabah'ı Sabah yapanların büyük bir kısmı çekip gitmişti, başta Zafer Mutlu, Güngör Mengi, Selahattin Duman olmak üzere.. Ve de Ercan Arıklı..
Ertesi sabah, Sabah çıkacak mıydı, emin değildik..
Ama yeni bir gazete çıkacaktı.. Vatan..
İkisi de çıktı.. İkisini yan yana koydum.. İkisini de sevdim.. Patrona, "Dinç Bey" dedim.. "Elinizde iki harika gazete çıkaracak kadro varken, niye bir tane çıkarıyordunuz?.."
Vatan'a gidenler çok sevdiğim kardeşlerimdi. Başarılı olmaları için dua ettim. Ben her gazetenin başarılı olması için dua ederim. Her gazete biz gazetecilerin meslek garantisidir. Geçenlere Akşam bir ilave kapattı, 52 gazeteci işsiz kaldı.. Bu yüzden patronlara yaranmak için, rakip gazetelere öldürücü darbeler vurmaya çalışanları anlamam.. O yağcılığın bindiği dalı kesmek olduğunu nasıl görmez insan?..
Vatan'ı hep sevdim.. Ama son zamanlarda kızıyorum.. Gören onları Aydın Doğan'ın tetikçisi sanır.. Ana gazetelerine, içinden kopup geldikleri Sabah'a saldırmak için bahane arıyorlar sanki.. Öyle haberler icad ediyor, öyle köşe yazıları yazıyorlar ki, içim acıyor..
Dördüncü yaşın kutlu olsun Vatan!.. Nice 4 yıllara!..