Türkiye'nin en iyi haber sitesi
HINCAL'IN YERİ HINCAL ULUÇ

Şölen, çok zor bir oyun!..

Çok ama çok zor bir oyun Şölen.. Seçimi zor, sahneye koyması zor, oyunu zor.. En önemlisi seyretmesi zor..
Tiyatro Stüdyosu ve Ahmet Levendoğlu'nu bu seçim dolayısıyla kutlamak isterim. Tiyatroların hem de böylesi kriz döneminde bu oyunu seçmek "Böylelerine de ihtiyaç var" diyebilmek yürek isterdi çünkü..
Oyunu uzun uzun anlatacak değilim.. Çünkü tavsiye etmeyeceğim. "İlle gidin" demeyeceğim.. Gerçek tiyatro sever Şölen'i nasılsa duyacak, nasılsa görecektir. Onlara sözüm yok.. Ama ötesi.. Âşık da olabilir, nefret de edebilir..
Bir defa metin zor.. Oyun başlamadan bize verilen program kitapçığı arasında bugüne dek yazılanlardan alıntılar vardı. Tiyatro Tiyatro dergisinde Robert Schild'in dediklerinin ne kadar doğru olduğunu izlerken gördüm.
"Makineli tüfek hızıyla üzerimize gelen tümcelerin bir bölümünü akustik nedenlerle anlayamadık. Tüm sözcüklerin salt sözlük karşılıklarının kullanılması yapay kalıyor.."
Doğru.. Hızlı konuşmalarda anlama güçlüğünü ben de çektim.. Ve de özellikle küfürlü konuşmalarda İngilizceye has, ama bizde asla kullanılmayan sözcüklerin, bire bir sözlük çevirileri, sahte, zorlama duruyor gerçekten..
Bir masanın etrafında geçen oyunun klostrofobik yapısı seyri güçleştiren ikinci durum.. İngiltere'de akşam yemeği, seyirciye bakan bir yay masada gerçekleşirken, bizde Levendoğlu yuvarlak masayı tercih etmiş.. Ama masayı döner bir platform üzerine oturtmuş. Böylece, bazı oyuncuların dakikalarca seyirciye sırtı dönük oturmalarını önlemiş. Hareketsiz oyuna hareket de vermiş.. Ama bu defa da, önünde devamlı dönen sahneye bakmaktan rahatsız olan seyirci gurubunu karşısına almış.
Bir başka zorluk, iki saate yakın oyunun, Moira Buffini tarafından tek perde olarak yazılması. Bizde de öyle başlamış, ama tepkiler yoğun olunca, Levendoğlu akşam yemeğini ikiye bölüp nefes alma fırsatı vermiş. Zor oyunu, bir ölçüde kolaylaştıran şey, oyunculuk. Yedi oyuncunun yedisi de müthiş..
Zuhal Olcay olağanüstü.. Önceki sene Picasso'da almadık ödül bırakmayan Ayça Bingöl, bu defa bambaşka, taban tabana zıt bir rolde, oyunculuğun ne olduğunu kanıtlıyor sanki.. Oyunda en az konuşan, hatta nerdeyse konuşmayan garson rolündeki Güçlü Yalçıner'e de, genç oyuncu Gökçer Genç'e de bayıldım..
Payidar Tüfekçioğlu, Funda İlhan ve Özgür Yalım tüm ustalıkları ile sahnedeler.. Şölen öyle bir oyun ki, bir tek oyuncu aksasa, sonuç fiyasko olurdu zaten.. Levendoğlu kadroyu da iyi kurmuş yani zor oyunu seçerken..
Benden bu kadar..
Gider misiniz?..
Bilemem!..

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA