Türkiye'nin en iyi haber sitesi
HINCAL'IN YERİ HINCAL ULUÇ

Protokol değil, görgüsüzlük..

AKTÜEL harika bir iş yapmış. Türkiye'deki protokol rezaletini gündeme getirmiş..
"Rezalet" lafı onlara değil, bana ait..
Bizde protokol diye, en ön sıralar ayrılıyor.. Rezalet de o zaman başlıyor.. Çünkü, hele olay devletinse, yani tiyatro, opera, bale, konser falan gibi, ön sıralar gelmeyecekleri biline biline erkana ayrılıyor, "Ya gelirse, işimden olurum" diye..
O zaman da en kıymetli galalar, konserlerde ön sıralar çürük diş gibi oluyor.. Sanatçıya, hem de nasıl ayıp oluyor. Bu rezalete en çok şahit olduğum yer, İstanbul Belediyesi'ne ait tiyatro ve konser salonları..
Ayni rezillik daha küçük çapta özel organizasyonlarda da var. Davetiye altında tabak gibi LCV harflerine rağmen, lütfedip cevap vermedikleri, gelmeyeceklerini bildirmedikleri için yerleri boş duruyor..
İKSV bir çözüm buldu. Davetiyelerinde yer numarası yok. Son 15 dakikaya kadar gelirsen, numaranı girişte alıyorsun. Gelmezsen, o yerler başkasına gidiyor, çürük diş görüntüsü kalmıyor..
Özel tiyatrolar, beni galalardan nefret ettiren bir uygulama yapıyor. Galalarda numara yok. Çünkü numara verdin mi, yerini beğenmeyen güceniyor..
Çünkü bizde böyle gecelerde tiyatro, opera, bale, konser dinlemek ve görmek değil, görünmek için. Onun da yeri ilk sıra..
Her davetliyi ilk sıraya oturtmak mümkün değil. O zaman, erken gelen oturur. O zaman sen galaya dostlarınla da iki çift laf için gidiyorsun ki, millet temsilden yarım saat evvel içeri doluşmuş, yer kapmaya.. Ne sohbeti..
Oysa, gazeteciliğe başladığım yıllarda tiyatrocu dostlarım öğretmişti bana.. "Rejisör koltuğu" deyimini.. En iyi izlenen yer dördüncü sıradan başlardı, onuncu sıraya kadar. İlk sıralar sahnenin tümünü ayni anda göstermediği için tiyatroda olmaz, hele konserde, hangi saza yakınsan sadece onu dinlediğin için hiç olmazdı..
Yekta Okur İstanbul Operası Genel Sanat Yönetmeniyken başının belasıydım.. "Bana dördüncü sıradan sonra yer ayır" diye.. Yekta Hanım "Protokola ilk üç sıra ayrılıyor. Ötesi bilet, bilgisayarda.. Mümkün değil" derdi "O zaman bilet yolla" derdim.. Bale ön sıradan nasıl seyredilir, söyler misiniz?.
Sovyetler Birliği zamanında Moskova'daydık bir tarihte.. Şarık Ağabeyin (Tara) yakın arkadaşı Belediye Başkanı bizi konsere davet etti.. Gittik. Salonun ortasından bir kapıdan girdik. Ben önden yürüyorum ve öne doğru yürüyorum tabii.. Moskova Belediye Başkanı'nın yeri nerde olur ki?.
Arkamdan uyardı başkan.. "Bay Uluç, Bay Uluç.. Burası Sovyetler Birliği.. Burda ön sıralar halkımıza, işçilerimize aittir. Biz arkada oturacağız.. 12'nci sıraya falan oturduk..
Kulağıma eğildi başkan, gülerek.. "Aslında konser en iyi bu sıralardan dinlenir. Protokola en iyi sıraları ayırıyoruz yani" dedi..
Yıllar sonra Sezen'le Baku'ya gittik. Sezen konser veriyor. Biz de onur konuğu.. Yerimiz onuncu sıra.. Ön sıralar halka ayrılmış, Aliyev yönetiminde de..
Anlatabildim mi, bizde durum neden "Rezalet!."

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA