Sevgili Oray kardeşim (Eğin) "Hıncal abi içtenlikle yıkımı savunuyor" diyor.. İki satır altta "Park Otel'in yıkımına da karşı çıkmıştı" derken.. "Ritz Carlton'u da beğenmişti" deyişi var bir de..
Bak Sevgili Oray..
Sen AKM'ye hayatında kaç kez gittin?. Orada Opera dinledin mi?. Dikkat.. Dinledin mi?. Ana salon bir akustik rezaleti.. Küçük salonda konser izledin mi hiç?. Oranın nasıl bir facia olduğunu gördün mü?. Tavan arasına yapılan galeride sergi gezdin mi hiç?. Sadece bir, tek bir asansörle çıkılan tavan arasında..
Orada yapılan galalara katıldığın oldu mu?. Önce ve sonrası kokteyllerin nasıl ucuz sinema kulisi gibi yerlerde yapıldığına şahit oldun mu?.
AKM, işlev açısından on para etmez Oray.. Ne mimarisi, ne akustiği on para etmez.
Dış görünüşü de on para etmez. Hiç bir özelliği ve güzelliği yoktur. Dünya güzeli İstanbul Boğazı'na sırtını dönmüş bir Taksim Tepe binası düşünebiliyor musunuz?. Bu da yerleşim faciası..
O bina bir kültür merkezi değildir. Çünkü temsil dışında insanın gitmesi için hiçbir sebep içermez. Paris'te Pompidou Merkezi 24 saat insanlara bir şekilde açıkken, Atatürk Merkezi kapalı durur, İstanbul'da..
Şimdi bir de, deprem için tüm iç yapının yeniden elden geçmesini düşün.. Maliyeti düşün..
Bu rezil yapıyı korumak mı, yoksa yıkıp yerine, hem de oto parkı alanını da katarak, çok daha büyük, çok daha mükemmelini, İstanbul'a simge olacak bir Sydney Operası örneği yaratmak mı, akılcı, ilerici, devrimci?..
Muhafazakâr İngilizleri bilirsin Oray.. Savaşta bombalanan Londra'yı eski resimlere bakarak bire bir yeniden inşa edecek kadar muhafazakâr İngilizleri..
Onlar "Futbolun Kâbesi" Wembley'i yıktılar.. Eskisi işe yaramaz hale geldiği, İngiliz vergi ödeyicisinin başına bela olduğu için. Yeni Wembley yaptılar..
Ben de Yeni AKM istiyorum, bu bir.
Pera Palas'ın yıkılmasını istemedim. İstanbul'un tarihi Bizans/ Osmanlı Silüeti Surların içidir. Haliç'in bu yanında Cumhuriyet İstanbul'unun silüeti vardır, olmalıdır.. Hiltonları, Marmara Etapları ile.. Pera Palas niye olmasın?.
İstemezükçüler çıktı, yarısını yıktırdılar. Sürmeli kahrından öldü. Kalan leş öyle duruyor yıllardır. İstanbul'a denizden gelenler bu leşi görüyor ilk.. Bu mu istenen?.
Sen Gök Kafes'in orijinal maketini gördün mü Oray?. Çağdaş mimari ile Osmanlı'yı birleştiren bir Doruk Pamir baş yapıtı idi.. Onu da mahkeme kararı ile yarıdan kestiler.. Mimari "Oranlar Sanatı" dır.. "Altın Oran" lafı mimariden, da Vinci'den gelir.
Göğü delen enfes bir Osmanlı mimarisi stilizasyonu idi Gök Kafes.. 35 metresini kestiler, geriye bu güdük yapı kaldı..
Bir mimari yapı, mahkeme kararı ile kesilip biçilmez. Kesilirse, mimara da, sanata da ihanet olur.. Bu ihanet hem Pera Palas'ta, hem Gök Kafes'te yapıldı.
Geriye bugünkü leş ve bugünkü tatsız bina kaldı..
Hıncal Ağbi'nin nelere, niçin itiraz ettiğini, neleri niçin desteklediğini çok iyi anlamalısın..
O zaman göreceksin, anlaşacağız!..