Türkiye'nin en iyi haber sitesi
HINCAL'IN YERİ HINCAL ULUÇ

Yürekle gelen gümüş!..

KEMAL Koyuncu'ya hayran oldum.. Bu delikanlıda bir yürek var, olmaz böyle şey.. İki gün üst üste mucize yarattı.. Derecelere baktığınız zaman, finale kalması mucizeydi.. Ama öyle bir yarış koştu ki, darmadağın etti serisini.. Bastı gitti.. "Nereye kadar gidebilir ki" diyordum içimden.. Atletizm hayatım, derecelerine bakmadan öne fırlayıp arayı açanların yarışı nasıl sonuncu bitirdiklerini izlemekle geçmişti.
Yarışı nakledenler bile "Erken mi atak yaptılar" derken, Kemal'in o hırslı ve inatçı tempoyu sürdürdüğünü gördük. Yarışı hızlandırıp, en iyi derecelerden değil, açık ara ikinci bitirip, sezonun en iyi derecelerini yapanlar elenirken, doğrudan finale kaldı..
Final koşusu da, gene bir yürek koşusu oldu. Öne atladı.. "Gittiğim kadar giderim" diyerek.. Son metrelere kadar da gitti.. Ama son düzlükte müthiş bir sprintle bastıran, Paris'e ondan 15 saniye (Yani 1500 metrede 70-80 metre eder) önde gelen bir atletti. Ona geçildi sadece, ama müthiş bir gümüş taktı boynuna..
Bacakları değil, yüreği ile kazandığı gümüş..
Dünya ikincisi oldular diye, Basketbol Milli Takımı'na 28.5 milyon lira prim yollayıp, hesabını da bugüne dek sormayan Gençlik ve Spor Genel Müdürü Yunus Akgül, bakalım bu müthiş atlet için ne yapacak?.
Dilekçe verip mi soralım, Sayın Akgül?..

***

TRT'nin yayınları vasattı. Kırk kanal açmakla övünenler, hâlâ bir spor kanalı açmadıkları için, atletizmi, futbolun izin verdiği ölçüde yayınladılar.
Pazar günü, erkekler Yedili Yarışların sonuncusu ve en ilginci bin metre koşulurken, TRT3'de Ümit Aktan'ın hiç tanımadığım kişilerle yaptığı 3.5 saatlik geyik muhabbeti devam ediyordu. 10 dakika önce bitse ne olurdu acaba?.
Sonu da, Alman liginin pespaye bir maçı yayınlanacak diye kesildi. Dünya rekorlarının kırıldığı 3 adım atlama devam ederken ve müthiş ilginç, 4x400 başlarken.. TRT'nin anlayışı bu.. Hâlâ bu.. Futbol da futbol..
Paris turistik gezisine kaç kişi gitti, orda neler yaptılar bilmem. Yaptıkları, Ankara'dan ekran başında da anlatılabilirdi. Oraya gidenler hangi özel işi yaptılar, çok merak ediyorum. Bu Paris gezisinin ayrıntıları da açıklanır mı acaba?. Kaç kişi gitti?. Bütçe ne?.
Erzurum'u da sormuştum. Kaç kişi gitti. Görevleri neydi?. Gidenler ne yaptılar?. Erzurum bu ülke vergi verenine kaça patladı diye.. Ona da yanıt yok, hâlâ..
Bu defa Eurosport yayınları da çok kötüydü.. Bir dediği öbürünü tutmayan, aslında kendi komik olurken sporculara gülen yorumcu (Ertan Hatipoğlu) ve kadınlar pentatlonun final yarışı 800 metre koşulurken, yarıştan başka herşeyi konuşan, kendi keyfine göre adeta bir sohbet programı yapan, kazananı da yanlış söyleyen Caner, o hayran olduğum, hayranlığımı yazdığım Caner beni fena halde hayal kırıklığına uğrattı, bu defa..
Yarışları Eurosport'un İngilizce dilini seçip izlemek zorunda kaldım. İki kanalda Türkçe yayın varken..

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA