BU ülkenin demokratlarına hayranım..
Yani, "Çifte standart" da yetmez bunları tarife.. Her olaya göre ayrı standartları var. Hiç utanmadan, sıkılmadan, "Dün ne dedik, ne yazdık" demeden, bugün kalem sallıyorlar..
Yüksek Seçim Kurulu bir yargı organı.. Anayasa ve Siyasi Partiler Yasası'nın açık seçik maddelerini uygulamış.
Yerin dibine sokuluyor.. "Efendim o bağımsız adaylar nasıl veto edilirmiş. Yasa öyle olsunmuş, peki vicdan ne olacakmış.."
Burda yargı "Tu, kaka.."
Suçlarının ne olduğunu dahi bilmeden yatanlar, tutuklulukları cezaya dönecek kadar uzayanlar, "Efendim araç bulamadık" diye, hapishaneden kendi davasına, savunma yapacağı davaya getirilemeyenlere karşı "Vicdan" a gerek yok. Orda savcının iddiaları, mahkumiyet kararı demek oluyor...
Orda yargı kutsal..
Şimdi, "Yahu, o veto edilenler niye bağımsız" diye sormak dahi akıllarına gelmiyor..
Bağımsız çünkü, BDP Meclis'e girmesin diye özel çıkarılmış yüzde 10 baraj maddesi yüzünden bu arkadaşların partilerinden seçilmeleri mümkün değil. Bu yüzden "Yasal Hile/ Hile- i Şeriye" yapıp, partilerinden istifa ediyor ve bağımsız aday oluyorlar. En az 50 milletvekili çıkarabilecekken, 20 mebusla grup kurmaya razı oluyor.. Seçilince hepsi partilerine dönecekler.. Demokrasi oyunu böyle oynanıyor zahir..
Bu oyuna itiraz yok. Yürürlükteki anayasa ve yasaları uygulayan YSK'ya saldırıp, demokrat görünme, hoş görünme çabaları var.. Yer ya bu millet..
Anayasa değişirken nerdeydi hazretler?.
Biz "Bir kaç madde ile demokrat olunmaz. Bu 83 Anayasası tümüyle değişmeli, 1961 Anayasası'nın yok edilen tüm hak ve özgürlükleri iade edilmeli, Siyasal Partiler Yasası, Seçim Yasası değişmeli, lider sultaları, barajlar bitmeli" diye bas bas bağırırken, faşist oluyorduk, bu demokratlardan "Çıt" çıkmıyordu.. Şimdi mi aklınıza geldi, demokratlığınız?..
Hadi ordan!..