Türkiye'nin en iyi haber sitesi
HINCAL'IN YERİ HINCAL ULUÇ

Biraz yavaş çıktı..

KİMLİKSİZ filmi biraz hayal kırıklığı yarattı bende.. Yani fragmanlar çok şey beklememe mi sebep oldu bilmem.. 113 dakika fazla uzun geldi, bazı sahnelerin fazla uzatılması yüzünden.. Sahneler de klişe.. Mesela, adamın koluna onu öldürecek serum bağlanmış.. Damla damla kanına gidiyor. Yerde yatan hemşirenin cebinde bir makas var. Bağlandığı sedyeden o makasa uzanıyor. Makas bir santim ötede.. Parmağı yetişmiyor.. Böyle kaç sahne seyrettiniz?. Bin falan değil mi?. Makası alacağını biliyorsunuz. O zaman sahne de size asır gibi geliyor..
Liam Nesson Berlin'e bir bilimsel kongreye geliyor. Yanında eşi.. Tam otelin kapısında, çantasının havaalanında kaldığını fark ediyor. Kendisini getiren taksi şöförü, bagaj arabasında unutmuş.. Bu şöför de Türk iyi mi?. Zaten film Berlin'den çok İstanbul'da geçiyor sanki.. Taksici Türk. Gece kondu gibi sığındığı sefil evdekiler Türk. Komşular Türk.. Şöförü oynayan delikanlı Adnan Maral Almanya'da 40'a yakın dizi ve filmde oynamış biri..
Havaalanına dönerken, bir başka bu defa üstelik kaçak işçi Bosnalı Diana Kruger'in taksisine biniyor. O taksi ile nehire uçuyorlar. Liam gözlerini hastanede açıyor. 4 gün komada kalmış. Kıyamet ondan sonra kopuyor. Karısı dahil onu tanıyan yok. Karısının yanında onun yerini almış bir başka adam var. Karısı "Kocam bu" diye, ötekini gösteriyor polise.. Liam, Berlin'de kimliksiz, sokakta.. Peşinde de, onu öldürmeye çalışan bir gurup.. Niye peşindeler?.. Kimliğini kanıtlaması yanında, bunu da çözmesi gerek, falan filan..
İyi senaryo.. Meraklı öykü.. Sürprizli gelişmeler.. Ama ah keşke, 20 dakika falan kısaltmayı başarsalardı..


Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA