Türkiye'nin en iyi haber sitesi
HINCAL'IN YERİ HINCAL ULUÇ

Coşkun Ağabey!..

Bir sevgili dost, bir ağabey daha gitti.. Gideceğini biliyorduk. Durumu ağır, nerdeyse umutsuzdu.
Coşkun Özarı veda etti, hepimize..
O benim Coşkun Ağabeyimdi.. Futboluna hayrandım.. Teknik Direktörlüğü döneminde pek fazla anlaşamadık. O savunma futbolunu tercih ediyordu. Ben hücumcuydum hep.. Sonra gazeteciliğe başladı.. Asıl dostluğumuz da o zaman başladı, diyebilirim.. Hani "İnsanı seyahatte tanırsın" derler ya.. Coşkun Ağabey'le o kadar çok seyahatimiz, o kadar çok anımız oldu ki, kitaplar yazabilirim.
Ama nasıl bir zevkti, onunla otel lobilerinde oturup sohbet etmek, yan yana maç izlemek..
Bir minik anısını nakledeyim mi?.
Cumhuriyet'te, nur içinde yatsın, Abdül Şefi (Abdülkadir Yücelman) ziyarete gitmişim. Coşkun Ağabey de orda.. Sohbet ediyoruz. Bir fanatik Fenerli geldi. Onu da buyur etti, Abdül.. Oturdu. Coşkun Ağabey Sultani mezunu ya.. İğneleyecek aklınca..
"Yahu Coşkun Ağabey" dedi, "Bu Galatasaray Hamamı'yla ilgili bir yığın öykü anlatılır, göze sabun kaçarmış, falan filan.. Doğru mudur onlar.."
Anında cevap verdi Coşkun Ağabey, gülerek..
"Doğru tabii.. Sultani'de okuyup da Fenerli olanlar, nerden çıktı sanıyorsun?.."
Hazırcevaplığa, zekaya ve saldırganı kendi silahıyla vurma inceliğine bakar mısınız?.
Nur içinde yat, Coşkun Ağabey!..

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA