BU yıl ilk kez, sarı kırmızı renklerin zaferini izledim.. 85'inci Atatürk Koşusu'nu, sarı kırmızı başlık ve sarı kırmızı kolye ile koşan, Anatoly, beş boy farkla kazandı.
Ben Türk derbisini böylesine ezerek kazanan bir at daha hatırlamıyorum.
Anatoly, çok iyi Galatasaraylı dostum Osman Hattat'ın atı..
Bu yarışı daha evvel üç kez kazanan deneyimli jokey Halis Karataş bindi. Ve ne tevazu içinde anlattı zaferini..
"Son düzlüğe girerken, at bana 'Ben gitmek istiyorum' dedi.. Ben de bıraktım, gitti.."
Kupayı, Osman'ın kızı aldı. Dünya şekeri.. Atatürk Heykelciği ona uzatılırken "Çok ağır" dediler.. "Taşırım herhalde" dedi..
Jokey Kulüp TV'si tarafından yapılan yayını, DigiTurk'te HD izledik. Görüntüler güzeldi, ama yayını beğenmedim. Bu teknoloji çağında, yarışı tekrar verirken, uzun süre ilk onun bile içinde olmayan Anatoly'nin nasıl atak yapıp, kalabalıktan nasıl sıyrıldığını, başından itibaren bu atı bir çember içine alıp izletebilirlerdi mesela.. Spiker de başarılı değildi.
Tam atların tanıtımı başlarken, yarışa dakikalar kalmışken, yayını kesip reklama geçmeleriyse tam fiyaskoydu. İçlerinde Anatoly'nin de olduğu ilk beş atı tanıyamadık. Bundan büyük yayıncılık ayıbı olur mu?.
Bir de..
Gazi Kupasını geleneksel olarak Cumhurbaşkanı verir. Sayın Gül gelememiş. Genel Sekreteri de gelememiş. Genel Sekreter Yardımcısı.. Adını ilk defa duyduğum, ilk defa gördüğüm birisi.
Olur mu?.
Cumhurbaşkanı'nı yurt dışında büyük elçiler, yurt içinde valiler temsil ederek..
Gazi Koşusu, Cumhuriyet'in yaşı kadar geleneksel bir koşu.. Ödülü, Sarı Çizmeli Mehmet Ağa (O bürokrattan özür dilerim, kendisi ile sorunum yok) değil, İstanbul Valisi vermeliydi. Sanırım oradaydı da..