Sizin A Haber'de söylediğiniz gibi "Önde basan, derin ve hızlı oynayan Galatasaray'ı gördük" diyebilir miyiz?
A Haber'de "Fenerbahçe'nin maç üzerinde etkisi fazla olmaz. Maçın kaderini Galatasaray'ın oyun tarzı belirleyecek" derken Aykut Hoca'nın bu kadar büyük yanılgıya düşeceği aklımın köşesinden geçmemişti. F.Bahçe'yi şampiyon yaptığında bile Aykut Kocaman'ın bu takımı yönetecek güçte olmadığını savundum. Ama buna rağmen bu kadar korkak bir takımla ve dizilişle başlayacağı aklımın köşesinden geçmedi. 30 dakika F.Bahçe'yi halllaç pamuğu gibi atan G.Saray'ın gol bulamaması Aykut Hoca'nın yanlıştan dönebilmesi için büyük fırsattı ama dönmedi.
Fatih Terim ise Aykut Kocaman'ın üç puan önde ve deplasmanda bulunuşunu dikkate alarak korkak oynayacağını, maçı sahasında kabulleneceğini adeta hissetmişti. Bu yüzden G.Saray bu senenin başından beri ilk defa derinlemesine oynayan ve rakibe savunmada basan bir futbol sergiledi. Pozisyonlar yağmur gibi geldi. Ama Volkan'ın devleşmesi ve kötü son vuruşlarla skor değişmedi.
Eboue'nin golü, atak, derinleme- sine ve hızlı futbolun derslik bir şovuydu. Ardından hocanın ikinci silahının yarattığı gol geldi. Rakibe savunmada bastırınca şaşkın Bilica topu Elmander'e bıraktı.
Kocaman'ın iki değişikliği geç miydi?
Devrede Aykut Hoca yanlışını anlamış, bir maç evvelin yıldızı Stoch'u nihayet oyuna almış, takımı 10 kişi oynatan Emre'yi kenara çekmiş ve hücuma dönmüştü. Terim de, verimsiz futboluna dönünce maç G.Saray sahasında oynanmaya başladı. Stoch'un direkten dönen topu kırılma anıydı. O top gol olsa, arkası nasıl gelirdi bilemiyorum. Ama G.Saray ısrarla ve inatla geri çekilerek oynayınca, gene yan ve geri paslara dönünce rakibinin ekmeğine yağ sürdü. Bu kez Fenerliler atamadı. Melo'nun biraz da tesadüfi golü olmasa gene çok şey değişebilirdi. 3-0, Fenerbahçe'yi oyundan kopardı. Fatih Terim'in takımı 10 kişi oynatan Kazım'daki ısrarı, koşan Ayhan'ı oyuna sokmakta çok geç kalması G.Saray'ın aslında ağır ödeyebileceği taktik hatalardı ama dediğim gibi 3-0 F.Bahçe'yi bitirmişti. Stoch'un son saniyelerde yarattığı gol maçın galibini değiştirmedi. Ama Stoch'un Aykut Kocaman'a "Benimle alıp veremediğin nedir?" demesini çok çarpıcı bir şekilde sağladı. Fatih Terim de geriye çekilmenin, yani korkunun ecele faydasını olmadığını çok ucuz bir bedelle bir kere daha görmüş oldu.