Woody Allen'in Magic in Moonlight/ Ay Işığındaki Sihir filmi için Amerikalı eleştirmenler demediklerini bırakmadılar.. Yani onları okuyunca gitmeniz mümkün değil aslında..
Ama ben gene de gittim.. Neden?.. Birincisi bugüne dek hiçbir Woody filminden keyifsiz çıkmadım. İkincisi bu film, benim dünyada en sevdiğim yerlerden birinde, Fransa'nın güney sahillerinde, pek çok ressama ilham kaynağı olmuş Provence'ta geçiyor..
Oralarda çok dolaştım.. "Anılar tazelenir" dedim..
Gittim.. Ve bayıldım.. Başından sonuna keyifle izlediğim bir romantik Woody Allen filmi çıktı karşıma.. Provence'ta da romantik olunmaz da ne olunur ki..
Burada yaşayan zengin bir Fransız aile var. Genç bir Amerikalı medyum ailenin reisi, dul anaya musallat oluyor. Kocasının ruhunu çağırıyor, gaipten haberler veriyor falan.. Devrin (Film 1928'de geçiyor) dünyaca ünlü sihirbazı da, medyumun foyasını meydana çıkarıp, yaşlı kadını bu genç dolandırıcıdan kurtarsın diye, ailenin gençleri tarafından Provence'a davet ediliyor.
Ve tahmin ettiğiniz gibi, Provence'ın büyüsü.. Genç medyumla, foyasını ortaya dökecek sihirbaz arasında titreşimler başlıyor..
Colin Firth sihirbazda çok iyi.. Emma Stone, medyumda dünyalar şirini.. Sihirbazın teyzesini oynayan Eileen Atkins, Oscarlık..
Filmin müzikleri de harika.. İnsana soundtrackini aldırır..
Romantizmi sevenler kaçırmasınlar..