Fenerbahçe, Vestel Manisaspor karşısında son 20 dakika hariç temposuz ve pozisyonsuz bir futbol sergiledi. Ama son nefeste yine kazandı. İkisi içeride olmak üzere son 3 maçta 3 puanlar, +92, 84 ve 88. dakikalarda geldi. Her zaman söylediğim gibi, gerçekten Daum çok şanslı bir teknik direktör.
Cumartesi gecesi Daum yine kendisine özgü kumarını oynadı. Takımın en iyilerinden
Serkan'ı çıkarıp sezon başından beri çok az şans tanıdığı Semih'i oyuna soktu. Birçok futbolcunun görev yerini değiştirdi.
Deniz'i orta sahadan defans bloğunun soluna, Mehmet Yozgatlı'yı sağına çekti.
SCHALKE'DE TUTMADI
Ümit Özat'ı da ileri ucun sağında görevlendirdi. Bu değişikliklerle adeta çorba haline gelen takım aynı zamanda mecburen bütün riskleri de alıyordu.
Bu ortamı rakip değerlendiremeyip bir de Ümit Özat'ın ortasıyla Semih golü atınca Daum basın toplantısında adeta şov yaptı. Benim de hemen aklıma deplasmandaki Schalke maçı geldi.
Fenerbahçe iyi oynamasa da Schalke'nin çok bariz bir üstünlüğü ve üretkenliği yoktu. Daum birden Ümit Özat ile Serkan'ın yerlerini değiştirdi. Serkan'a sol kulvar ters ayaklı geldiğinden şaşırdı. Hiç top kullanamazken kademe hataları yaptı. Buna Ümit Özat'ın da sağ kulvardan Selçuk'tan destek alamayıp ağır ve yalnız kalması eklenince iki kanadı birden etkili kullanmaya başlayan Schalke kısa sürede golü buldu.
Tabii ki maçtan sonra Daum bu konuya hiç değinmedi.
Alman hocanın Vestel Manisa önünde ikinci yarıya Deniz ile başlaması tartışılır. Ben bu kararı doğru buldum. Luciano Milan maçında cezalı, Servet bir türlü hazır olamıyor. Deniz'i görmek gerekirdi, uzun zamandır maç eksiğine rağmen Deniz beklenenin üstünde iyi bir performans gösterdi.
Bu arada Tuncay'ı müthiş hırsından ve özverisinden dolayı kutlamak istiyorum. Milli maçtaki insanüstü mücadelesinden iki gün sonra yine koştu, didindi. Güzel bir gol attı. Eğer bu çabukluğu ve bitmeyen teşebbüsleriyle rakip defansları tedirgin eden Tuncay topla birlikteyken çabuk ve doğru düşünebilse dünya çapında bir yıldız olurdu. Ama ne yazık ki temel eksikliğini gideremiyor.
FENER'İN SIKINTILARI VAR
Yarın geceki çok önemli Milan maçı öncesi Fenerbahçe cephesinde ciddi sıkıntılar var. Luciano ve orta sahanın istikrar dinamosu Aurelio cezalı, Alex'in sakatlığı var, Nobre formuz ve özgüvenini kaybetmiş durumda. Hücum silahı Anelka da nedenini bilemiyorum ama cumartesi gecesi 45 dakikayı adeta yürüyerek oynadı.
Yarın geceki maç Milan için de büyük önem taşıyor. Kupanın favorilerinden güçlü İtalyan ekibi sahadan yenik ayrılırsa şok bir erken vedayla karşılaşabilir. Bu yüzden işi çok sıkı tutacaklar.
Pazar günü Fiorentina ile deplasmanda oynadıkları maçı TV 8'den yorumlarken F.Bahçe'nin nasıl bir taktik plan uygulaması gerektiğini titizlikle inceledim. Fiorentina kendi sahasında oynamasına rağmen 90 dakika gömülü alan savunması uyguladı.
Bu şekilde dar alanda Kaka'nın alışılmış dripling aksiyonları engellendi. Shevchenko, Gilardino gibi etkili forvetlerin sırtlarıı rakip kaleye dönük hava hakimiyetleri ve vücutlarını kullanarak adam bozma özellikleri yok. Bu da Fiorentina defansına yerleşme rahatlığı verdi.
Ayrıca geriden Serginho'nun etkili kanat bindirmelerini göz önüne alarak sağ kulvarlarını yardımlaşmalı kapattılar. Rakip prese takılmamak için geriden uzun toplarla çıktılar.
İleride topa sahip olduklarında tempoyu ayarladılar. Kontrataklarda Milan defans bloğunun kenarlarındaki Stam ve Serginho'nun arkasına çabuk ve zaman zaman da kontra toplar kullandılar. Stam ve Serginho'nun kanat savunucusu özelliklerinin yetersizliğinden faydalanmaya çalıştılar.
İleride son adamları Toni, Nesta ve Maldini gibi iki usta defans adamını meşgul etmeye çalıştı. Bu tabloda oyuna sürekli hükmeden Milan üretkenlik sağlayamadı. Kontrataklarla da 3 gol yediler. Bence Daum da aynı modeli uygulamalı. Tutarsa tutar.
