Türkiye'nin en iyi haber sitesi
SÜLEYMAN YAŞAR

Türkiye'ye ekonomik saldırı yapıldı mı?

Gelişmiş dünyada pek çok ülke kamu borçlarını ödeyemediği için neredeyse battı batacak durumda. IMF, AB ve Avrupa Merkez Bankası desteğiyle ayakta duruyorlar ama nedense bunların kredi notları hâlâ Türkiye'nin üzerinde tutuluyor.
Mesela İrlanda'nın notu hâlâ "yatırım yapılabilir" anlamına gelen BBB+'da, yine İtalya'nın notu BBB+'da bulunuyor. Bu iki ülkenin sırasıyla bütçe açıklarının milli gelirlerine oranı yüzde 10.3 ve yüzde 4, kamu borçlarının milli gelire oranları ise sırasıyla yüzde 102 ve yüzde 120 düzeyinde bulunuyor. Üstelik tahminlere göre de ekonomileri 2012'de küçülecek yani borç yükleri daha da artacak.
Peki Türkiye'nin notu ısrarla ve inatla niye borçlarını ödemekte zorlanan bu iki ülkenin altında tutuluyor? Bu soruya kredi derecelendirme kuruluşlarının temsilcileri de mantıklı cevap veremiyorlar. İşi günlük cevaplarla geçiştirmeye çalışıyorlar. Oysa bir ülke hazinesinin borç ödeme kapasitesi günlük olaylara göre değişmez. Bütçe açığı ve borç yükü en az bir yıllık bir süreci kapsar. Anlayacağınız Türkiye'ye büyük bir insafsızlık ve haksızlık yapılıyor.
Peki bu haksızlık Türkiye toplumuna neye mal oluyor? Türkiye'nin notu BB yatırım yapılamaz seviyesinde tutulunca, Türkiye'ye doğrudan yabancı yatırımcı gelmiyor. Çünkü kural olarak doğrudan yatırımcılar, yatırım yapılabilir seviyede bir not koşulu arıyorlar. Ayrıca Türkiye Hazinesi de ülke notu düşük olduğu için borçlanmalarında daha fazla faiz ödüyor.
Bu yıl Hazine, toplam 50 milyar lira faiz ödeyecek. Oysa Türkiye'nin notu yatırım yapılabilir seviyede olsa, 35 milyar lira faiz ödeyebilir. Böylece kalan 15 milyar lirayla daha çok okul, hastane, liman, hidrolik santral yapar, daha çok öğretmeni işe alabilir. Nedense içeriden ve dışarıdan bazıları (!) bunu istemiyorlar.
Ekonomik beklentileri olumsuza çevirmek için Türkiye'ye içeriden ve dışarıdan saldırıyorlar. Halbuki Türkiye'nin bütçe açığının milli gelirine oranı yüzde 1.4, kamu borç yükü ise yüzde 39 oranında bulunuyor. Türkiye, Avrupa Para Birliği'ne üye 17 ülkeyle kıyaslandığında Estonya ve Lüksemburg'dan sonra en az borçlu ülke olarak görünüyor. Mesela iki büyük ülke Almanya'nın borç yükü yüzde 82, Fransa'nınki yüzde 85 seviyesinde bulunuyor.
Demek ki Türkiye, Almanya ve Fransa'dan daha disiplinli bir maliye politikası izliyor. Bu açık bir gerçek! Nedense bu gerçeği görmemekte bazıları ısrarlı işte!
Peki Türkiye'nin notunun artırılmaması, Türkiye'ye ekonomik saldırı planının bir parçası mı? Evet öyle. Bakın, niye?
Çünkü faiz lobisi temsilcileri ve notçuların sözcüleri, yaklaşık on gün öncesine kadar beklentileri olumsuza çevirme propagandası yaptılar. Amaçları, yılın ilk ayında ekonomiyi dalgalandırmaktı. Çünkü yılın ilk ayı portföy tercihlerinin yapıldığı aydır ve dolayısıyla yatırım tercihlerini yönlendirmek kolaydır.
Peki bu ekonomik saldırı planı nasıl hayata geçirildi? Saldırının yurtdışından ve içeriden elemanları önce, Merkez Bankası'nın para politikasını anlayamadıklarını ileri sürdüler. Türk lirasının hızla değer kaybedeceğini, doların 2.5 lira olacağını, Merkez'in döviz rezervlerinin yeterli olmadığını belirttiler. Türkiye Hazinesi'nin borçlanamayacağını söylediler. Fakat bu saldırılar son on günde birdenbire kesildi. Niye?
Kesildi çünkü son gelen ekonomik veriler saldırı planını boşa çıkarttı. Yılın ilk ayında ihracat arttı, Merkez Bankası dövize spekülatif atakları karşıladı. Bir de dış dinamik, özellikle de ABD ve Asya'dan gelen üretim artışı verileri saldırının başarılı olmasını engelledi.
Peki bundan sonra ne olur? ABD ekonomisinin cuma günü açıklanan verilerine göre istihdam yaratıyor olması ve işsizlik rakamlarının gerilemesi küresel ekonomide olumlu beklentiye neden oldu. Tabii bu gelişme faiz lobisi ve yedeğindeki notçuların bir süre sessiz kalmasına neden olacak. Fakat ilk olumsuz veride yine içeriden ve dışarıdan Türkiye'ye saldıracaklar. Türkiye'nin sırtından kolay para kazanmaya alışmışlar. Diğer ülkelerde Türkiye gibi garanti yok! Çünkü Türkiye borçlarını bugüne dek hep kuruşuna kadar ödedi.
Dolayısıyla bu faiz lobisi için Türkiye'den başka, kendilerini hiç germeden huzur içinde kolay para kazanacakları bir başka ülke yok. Bu yüzden her fırsatta Türkiye toplumunu ve ekonominin yönetimini huzursuz edecekler.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA