Türkiye'nin en iyi haber sitesi
SEVİLAY YAZIYOR SEVİLAY YÜKSELİR

CHP Bodrum'u neden istemiyor?

Malumunuz, geçtiğimiz hafta Bodrum'daydım. Bir akşam çocukluk arkadaşlarım Özay ve Oktay Kartal kardeşlerin davetlisi olarak gittiğim yemekte Bodrum Belediye Başkanı Mehmet Kocadon'la karşılaştım.
Geçen yıldan tanıyorum kendisini. Çünkü seçildikten sonra röportaj için ilk kapısını çalan bendim. Kocadon ailesi atadan dededen CHP'li aslında. Ama o Demokrat Parti'den girmiş seçime. Ve çok az bir farkla da işi bitirmiş. İlginç bir kişilik gerçekten. Yerinde duramayan, kıpır kıpır bir şahsiyet. Yemekte uzun uzun geçen yılki seçimi anlattı bizlere. Kazanmak için yaptığı atraksiyonları kendi şivesiyle anlatırken de hepimizi gülmekten kırdı geçirdi. Söyleşiden biliyordum zaten her zaman CHP'ye bir gönül bağı olduğunu. Hatta o söz konusu söyleşi aracılığıyla CHP'li yetkililere mesajlar yolladığını da... Merak ettim tabii ve gelişmelerle ilgili bilgi almak istedim. Baktım ki pek bir dertli. Evet o söyleşiden sonra onu birkaç yetkili aramış ve CHP'ye katılımı konusunda umut veren cümleler kurmuşlar ama o kadar!
Sonrasında ne arayan olmuş, ne de soran... Sanırım Bodrum teşkilatı Kocadon'un CHP saflarına katılmasına pek razı değillermiş. "O gelirse biz istifa ederiz!" falan diyenler varmış içlerinde. Yalan değilse eski Belediye Başkanı ve ekibinin bu konudaki baskıları CHP Genel Merkezi'nin Kocadon'u davetine engel oluyormuş.
Her neyse...
Uzun uzun anlattı Kocadon, ailesinin ve şahsının CHP'yle olan gönül bağını falan. Mesela annesi son seçimde dahi ona oy vermemiş. Bas bas bağırmış ahalinin ortasında; "Dedenin kemiklerini sızlatıyorsun!" diye. Ancak buna rağmen Kocadon'u CHP saflarına katmak için herhangi bir girişimde bulunulmamış. O da pes etmiş artık.
İçli içli söylendi hatta: "Aman be Sevilay Hanımcığım... Ben böyle daha rahatım. Daha bağımsızım. Çok önemli değil. Bodrum Türkiye'nin dış dünyaya açılan yüzü. Ülkenin en büyük turizm merkezi. Elimden gelen hizmeti veriyorum. Sağ olsun hükümetimiz de bir dediğimizi iki etmiyor. Hangi bakanın kapısını çalsam saygıyla, hoşgörüyle karşılanıyorum. Mesela Kadir Topbaş ile sürekli müzakere halindeyim. Anlayacağın benim CHP rozetine filan ihtiyacım yok. Sadece bir gönül bağı sebebiyle 'CHP olursa iyi olur' diyoruz. Olmaz ise de 'Niye olmadı' diye kendimizi öldürecek değiliz! Keyifleri bilir!"
Doğrusunu isterseniz sevgili okurlarım. Her daim, "İktidara geleceğiz. Büyüyeceğiz. Genişleyeceğiz" sloganları atan CHP'nin neden çantada keklik vaziyetinde hazır bekleyen güzelim Bodrum'u saflarına katmadığını anlayamadım. Hesapları nedir? Neyi bekliyorlar bilemedim?
Ee valla içinizde bilen anlayan varsa lütfen bir zahmet bana da anlatsın!

YAZARIN BUGÜNKÜ DİĞER YAZILARI
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA