Türkiye'nin en iyi haber sitesi
SEVİLAY YAZIYOR SEVİLAY YÜKSELİR

Çin uçağından müthiş kulisler...

İş dünyasından üç yüze yakın işadamının, kabinenin 5 mühim bakanının, değişik alanlarda faaliyet gösteren STK başkanlarının Çin'e yolculuğu çok yorucuydu ama bir o kadar da keyifliydi değerli okurlarım.
Dün baktım ki defterime, özellikle kulisi bol, anekdotları oldukça renkli uçak yolculuğuna dair bir yığın not almışım. İşte o notların bazılarını sizlere aktarmak istiyorum bugün.
DEİK'in kiraladığı uçak, THY'nin henüz satın aldığı en yeni, en şahane uçaklarından biriydi.
Bütün yolculara birinci sınıf hizmet verildi. Otuza yakın kabin memurunun 'kusursuz' bir şekilde başardıkları hizmetin başında da Başbakanlık uçağının hizmetten sorumlu amiri Hande Hanım vardı. Ancak ön taraflar. Yani business ve comfort sınıf koltukları başbakan, ailesi, bakanlar, onların eşleri, diplomatlar, STK başkanları ve gazetecilere ayrıldığı için aralarında 'Türkiye'nin en zengini' olarak bilinen bazı isimlerin bulunduğu işadamları ekonomi sınıfında yolculuk yapmak zorunda kaldılar.
Yol boyunca bir hayli espri konusu olan bu duruma bazı işadamları pek içerledi.
Bazıları ise Ali Ağaoğlu gibi bir 'ilki' yaşıyor olmanın bi güzel tadını çıkardı.
Çin'de 1 milyar dolarlık anlaşmaya imza atan ve hayatında ilk kez ekonomi yolculuk yapan ağa koltuğuyla ilgili kendisine, "Eyyy ağa! Sen de bu hallere düşecek miydin?" diye her takılana; "Eeee... Ne oldum demeyeceksin arkadaş! Ne olacağım diyeceksin hep!" esprisiyle karşılık vermesi hepimizi gülümsetti.
Yolculuğun bir diğer renkli ismi ise Pekin'de aramıza katılan Hüsnü Özyeğin'di.
Hiç uyumadı. İnanılır gibi değil gözünü kırpmadı. Dolandı durdu uçağın içinde yol boyunca. Nerden aklına geldiyse bir ara kalkıp elinde Çin parası kalanlara lirayla değişim teklif etti. Bazıları kur fiyatında pazarlık yaptı ama rakam yukarı çıkmayınca, "Nasıl olsa koleksiyon yapmaktan öte bir işe yaramayacak" deyip Hüsnü Bey'in kuruna boyun eğdiler.
Bir ilginç isim de Beşiktaş Kulübü başkan adaylarından Hasan Arat'tı. Sıcaklığı ve mütevaziliği ile gönülleri fethetti.
Çünkü kulübün yeni başkanı Fikret Orman ne kadar buzzz gibiydiyse, Hasan Arat da onun aksine o kadar içtendi!
Kadın yok denecek kadar azdı. DEİK'in geziye iş kadınlarının katılması yönündeki gayretleri maalesef karşılık bulmamıştı.
Keşke Asuman Dayı, Esin Güral, TİKAD'ın Başkanı Nilüfer Bulut ve babasına eşlik eden İpek Hattat dışında başka kadınları da görseydik bu seyahatte.
Biraz da geziye katılan bakanlardan bahsedeyim.
Taner Yıldız, Zafer Çağlayan ve Ertuğrul Günay'ın performansı 10 numaraydı.
Giderken uçağın arka bölümüne geçip katılımcılarla tek tek selamlaşan bu üç bakan, dönüş yolunda da aynı tavırlarını sürdürdüler. Her arzu edildiğinde görüşülmesi pek kolay olmayan bakanların bu yaklaşımı hem geziye katılan işadamlarını, hem de biz gazetecileri acayip memnun etti. (Bu arada Taner Yıldız'ın doğalgaz zammına dair yaptığı açıklamalar çok ilginçti. Gittikçe pahalılaşan doğalgaza alternatif için en azından elektrik üretiminde yerli kömürün kullanılması gerektiğini savunmasını ben çok tuttum. Çevreciler kızacak ama daha konforlu ve çevre dostu diye enerji tüketiminde ithalata dibine kadar bağımlılık, gebelik nereye kadar sürecek?)
Diğer bakanları uçakta pek göremedik.
Sordum soruşturdum bunun da sebebi varmış. Mesela meğer Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ'ın uçak yolculuğu ile pek arası yokmuş. Korkuyormuş galiba. Bunun için de yol boyu uyumayı tercih ediyormuş. Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım da uçak yolculuğunu uyuyarak geçirmeyi sevenlerdenmiş. Gerçi Başbakan'ın Şanghay'daki basın toplantısında karşılaşmamızda kendisine hafif bir serzenişte bulunduğumuz için dönüş yolunda bir ara uğradı yanımıza ama yine de diğerleri gibi uzun uzun kalamadı. Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu için ise uçak yolculuğu demek okumak, çalışmak demekmiş. Kafasını kaldırmazmış yanına aldığı kitaplardan ve dosyalardan.
Gezinin en renkli isimlerinden biri de Deniz Ülke Arıboğan'dı. Akşam gazetesinde yazan Deniz Hoca, bayağı bi gazetecilik yaptı seyahatte. Hoşuna da gitti bu iş. Bir süre sonra üniversiten istifa edip, tamamen aramıza katılırsa hiç şaşmam.
Şaşmayacağım gibi bir de çok sevinirim...

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA