Yeni okurlar için önce bir noktanın altını çizeyim:
Bu köşede genel olarak örtünme, özel olarak da başörtüsü konusunda sürüyle yazı çıktı. Bu yazıların temel fikri, liberal- demokrat bir yaklaşımdı: "Bırakın insanlar tercih ettikleri gibi giyinsin. Teknik bir gereklilik olmadıktan sonra, giysilere karışılmasın."
Ancak demokrasinin nahoş yanları da var: İspanyol filozof Ortega y Gasset bunlardan birini şöyle ifade ediyor: "Şu dünyada hiçbir şey, kitle kültüründeki kötü zevk kadar bulaşıcı değildir."
Demokrasiyi istiyorsanız, zevksizliğe de tahammül edeceksiniz.
Yukarıda andığım iki noktanın kesişme noktalarından biri de... Dinden hareket ettiğini söyleyenlerin ortaya koyduğu derin zevksizlik.
Örtünmek bir kadının inancını yansıtabilir elbette... Ancak renk ve tarz olarak "altı kaval, üstü şeşhane" giyinmek, dinin değil, kötü zevkin dışa vurumudur. ("Şişhane" değil canım, "şeşhane".)
Bu konuda bir şey yapılabilir mi?
Sanmıyorum. Çünkü bir "kitlesellik" söz konusu ve yapanlar bunu "zevksizlik" olarak görmüyor. Bu şartlarda, zevkli ve tutarlı bir kültür oluşturmak en az üç kuşak sürer.
(Not: Sağda solda rastlıyorum, Instagram'da görüyorum.
Fevkalade zevkli Müslümanlar da var. Ancak azınlığın da azınlığı durumundalar.) Ben karamsarım. Ancak zevksizliği ve biteviyeliği aşmak için çabalayanlar, sadece bizde değil, Müslümanların yoğun olarak yaşadığı diğer ülkelerde de çıkıyor.
Bunun bir örneğine, İstanbul Design Week (Tasarım Haftası) kapsamında...
Birleşik Arap Emirlikleri'nden tasarımcı Khalid Shafar ile İtalyan sanat danışmanı Giuseppe Moscatello'nun düzenlediği, "İslamopolitan" adlı sergide rast geldim.
Pera Müzesi'ndeki konuşmalarını da dinlediğim ikili... İslam dinini ve kültürünü, küresel bir estetik anlayışıyla ele alan sanatçıların ürünlerini bir araya getirmişler.
Çabaları gerçekten ilginç... "Tasarım Bienali" yeni fikirlere ağırlık verirken, bu yıl dokuzuncusu gerçekleşen "İstanbul Design Week" (IDW) farklı bir bakışla tasarlanmış ürünlere ağırlık veriyor.
Meraklısı kaçırmasın. Tepebaşı'ndaki İDW bugün son buluyor.
