Milattan önce 525 ila 424 arasında yaşayan Antik Yunan oyun yazarlarından Eshilos'un savaşların mahiyetine yönelik dile getirdiği tespit 26 asırdır doğruluğunu koruyor. Modern dönemlerde olduğu gibi antik çağdaki çatışmalarda da enformasyon savaşlarının hayati rolüne işaret eden ünlü tragedya yazarı Eshilos, "Savaşlarda ilk zayiat hep hakikat olur" diyor.
Bu tespitin ne kadar yerinde olduğunu Ukrayna krizinde bir kez daha görüyoruz.
Özellikle Rusya'nın çekilmesinden sonra Buça'da hunharca katledilmiş sivillere ait cesetlerin sokaklardaki manzarasıyla önceki gün Kramatorsk'ta tren garına düzenlenen füzeli saldırıda 4'ü çocuk 52 sivilin katledildiği barbarca saldırıya ait kareler, uluslararası kamuoyunun vicdanını sızlattı.
Buça ve Kramatorsk üzerinden enformasyon saldırısına geçen ABD, üç temel strateji ekseninde Rusya'yı dünyadan tecrit etmeye ve şeytanlaştırmaya çalışıyor.
ABD'nin gerçekleri çarpıtan stratejisi Ukrayna'daki insani dramı sonlandırmak yerine derinleştirmeye dayanıyor. Buça Belediye Başkanı Anatoly Fedoruk, Ruslar çekildikten sonra 31 Mart'taki açıklamasında kontrolün kendilerine geçtiğini belirtip sivil vahşete dair herhangi bir imada dahi bulunmadı. Dünyayı sarsan ceset kareleri Ukrayna ordusu kente girdikten iki gün sonra 2 Nisan'da servis edildi.
Birçok ülke vahşetin araştırılmasını isterken İngiltere ve ABD hemen Rusya'yı mahkûm etti. ABD Başkanı, Buça'da savaş suçu işlediğini ileri sürdüğü Rus liderin yargılanmasını istedi. İroniye bakın ki Biden, Putin'in ABD'nin üyesi olmayı reddettiği Uluslararası Ceza Mahkemesi'nde hesap vermesini istiyor.
ABD'nin Buça'dan elde etmek istediği ikinci hedef de dünyanın Rusya'ya yönelik yaptırımları daha da sertleştirmesi. Ancak birçok ülke enerji yaptırımlarına katılmazken ABD'nin baskısını savuşturmak için Avrupa ülkeleri 5 Nisan'da kıta çapında 329 kadar Rus diplomatı sınır dışı etmekle yetindi. Savaş tüccarı ABD'nin Buça'dan devşirmeye çalıştığı üçüncü kazanç da Ukrayna ve Rusya arasında Türkiye'nin arabuluculuğuyla oldukça ileri bir aşamaya varan müzakereleri baltalamaktır.

***

Ancak ABD'nin izlediği beyhude çabalar sonuç vermiyor. ABD'nin kendi krizini perdelemek için kullandığı Ukrayna sorunu, bir bumerang gibi ABD'yi vuruyor.
Ülkesinde artık 'Bidenflasyon' diye anılan ve küresel merkezin neo-liberal mabedindeki FEDişizmin girdabına kapılan Yaşlı Joe'nun Donkişotvari bir edayla dünyayı Rusya'dan kurtarmaya çalışması abes kaçıyor.
Aynı şekilde Ukrayna'yı ateşe atan Biden'ın suç ortağı Volodomir Zelenski'nin maskesi de nihayet düştü. Yunan Meclisi'nde 1821'de Mora'da on binlerce Türk'ü çocuk kadın gözetmeksizin katliamdan geçiren Filiki Eterna adlı terörist örgüte 'Yunan devrimcileri' diyerek övgüler düzen Zelenski, hedefi Anadolu'yu da alarak Büyük Yunanistan'ı kurmak olan Megali İdea'yı ve Helenizmi savundu.
Dolayısıyla Zelenski tam Biden'a göre bir aparat. Bu iki ismin yol açtığı trajedi, basit bir siyasi ve askeri kriz olarak görülmemeli. Tedbir alınmazsa bu yaklaşım küresel çapta tarihsel sorunlara dönüşebilir.
Ancak ne var ki dünya ABD ve taşeronunun niyetini iyi biliyor. Buça'ya rağmen merkez Avrupa ve Güney Kore, ABD'nin enerji yaptırımına destek vermedi. ABD ne yapsa da Türkiye'yi yanına çekemiyor.
Çin, Hindistan, Brezilya ve Pakistan gibi ülkelerin ise Rusya yanlısı bir tarafsızlık (Pro-Moscow neutrality) politikası izlemesi ABD'yi çıldırtıyor.
Hâsılı kelam, onca manipülasyona ve dezenformasyona rağmen Biden ve kuklası Zelenski'nin foyaları dökülmeye başladı. Zira hakikat ve insanlık Ukrayna'da en ağır zayiatları verse de sonunda zafer bu değerleri savunanların olacaktır.