Önce güzel haberi vererek başlayalım.
Sonra siyasete bakarız...
Türkiye'nin yerli ve milli otomobili TOGG'dan sonra ikinci milli otomobilimiz Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nden geliyor...
Adı Günsel...
Tanıtımı yarın yapılacak!
İkinci yerli otomobili 109 Türk mühendisi tasarladı.
Özelliklerini bir başka yazıya bırakalım.
"GÜNSEL"in, ilk modeli "B9" ile ikinci modeli "J9"un tanıtımı birlikte yapılacak.
"GÜNSEL" projesinin yaratıcısı ve Ar-Ge çalışmalarının başkanlığını yürüten Yakın Doğu Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Prof. Dr. İrfan Suat Günsel, "10 yıl süren milli oto çalışmalarının sonucu üretim aşamasına geldik" dedi.
Yerli ve milli ikinci Türk markası "GÜNSEL"in ilk modeli B9 yollara çıkmak için gün sayıyor.
Böyle büyük bir yatırım yaptıkları için Suat Günsel ve ailesini kutlamak lazım.
***
Şimdi de iç siyasette olanlara bakalım:
İYI Parti'deki istifalar Kemal Kılıçdaroğlu'nu korkuttu.
Darbenin başbakanı Kemal, millete kurduğu tuzağın bozulacağını anladı...
5 milletvekilinin istifası da yolda.
Durum cidden kritik yani.
Bu yüzden KK adamlarına "İyi Parti'deki istifalarla ilgili görüş bildirmeyin ama darbenin siyasi ayağı ile ilgili konuşun" talimatı verdi.
İstifalar FETÖ'nün de moralini bozuyor.
Sevindikleri tek şey Gezi davasında yargılanan Osman Kavala, Mehmet Ali Alabora ve Can Dündar'ın beraati oldu.
İstifalar sonrası yeni bir 'Güneş Motel' olayı bile yaşanabilir!
Kulislerde bu da konuşuluyor!
1977'de olduğu gibi 'kilon kadar altın' konusu yeniden gündeme gelebilir!
'Siyasi Ayak' tartışmaları sürüyor.
İş organize bir iş çünkü!
Abdullah Gül bile koroya katıldı.
"S-400 almak doğru değil" dedi...
Sonra diktatör Sisi ile 'barış' istedi.
O da 'parlamenter sistem' diyor!
Kimin adına çalıştığı belli.
Adamda acayip bir kin var.
"Kardeşim Abdullah"ı sildi attı!
Sözcü, Cumhuriyet, Birgün gibi gazeteler ve Oda TV yalan haberleriyle 'akıl çelme' yarışına girdi.
Üç bakan günlerdir ailesinden uzakta Elazığ'da depremzedelerle yatıp kalkıyor.
Bunlar utanmadan hükümetin depremzedeleri aç ve susuz bıraktığını yazıyor...
Şerefsizlik dört koldan sürüyor yani!
***
Ekrem İmamoğlu'nun Meclis üyelerine neden 'eşkıya' dediğini de merak ettim...
Herifin kudurmasının sebebi meğer ikinci kez istediği borçlanma talebinin reddiymiş.
8 ayda 5.5 milyar lira!
Dile kolay eski parayla 5.5 katrilyon!
Bunun 2 milyar 373 milyon liralık bölümüne Meclis onay vermiş...
Kalan 2,7 milyarlık fuzuli borçlanma talebini reddetmiş.
Öfkesinin birinci sebebi bu!
Bir diğer konu da Tarkan'ın ballı arazi meselesi!
Başkanın istediği imar iznini Meclis 7'inci kez reddetmiş.
'Eşkıya' diyerek yaftalanan Meclis üyeleri İmamoğlu'nun Haçlı uşaklarıyla tuhaf ilişkilere girmesine de izin vermemiş.
Türkiye düşmanı Fransa'nın Paris Belediyesi ile kardeşlik anlaşması geçmemiş Meclisten.
Ulaşım zammının kabul edilmeyeceğini anlayan Ekrem efendi zammı Meclis'ten kaçırıp UKOME üzerinden yaptı.
Bay Ekrem'in hakaret ettiği o Meclis, su fiyatlarını yüzde 40 indirdi.
Ramazan ve Kurban Bayramlarında ulaşımın ücretsiz olmasını sağladı.
Öğrenci mavi kart ücretini ise yarı yarıya düşürdü.
Millet için gerekeni yaptı yani!
Adam küfürbaz ve ağzı bozuk ya!
Yani küp içindekini sızdırdı...
Neyse...
Gönülde ne varsa dilden de o dökülür...
İnsanda melekleşme kabiliyeti de var, hayvanlaşma kabiliyeti de...
Meleklerin ulaşamayacağı üstünlük hayvanların inemeyeceği alçaklık yine insanlarda var.
Maalesef bu böyle!
