Zafer güneşinin bütün ülkeyi aydınlattığı gün...
Bağımsızlık mücadelesinin kazanıldığı ve cumhuriyetin temelinin atıldığı, Türk tarihinin dönüm noktası.
Başkomutan Atatürk'ü... Silah arkadaşlarını... Bir gül bahçesine girercesine, vatan için can verip, kefensiz gömülen şehitlerimizi minnetle, rahmetle anıyoruz.
30 Ağustos... Zafer Bayramı... Coşkuyla kutluyoruz.
***
'Olumsuz insanlar'
Kadınıyla, erkeğiyle... Ülke kurtuluş mücadelesinde... Bir millet uyanıyor.
25 Eylül 1920... TBMM... Gizli oturum.
Kürsüde... Mustafa Kemal Paşa.
Sözleri... Tutanaklardan... Kelimesi kelimesine:
"Bizi yok etmeye çalışan İngilizler, Fransızlar, İtalyanlarla İstanbul'da birlikte çalışan olumsuz insanlar vardır."
***
'Kahrolsunlar'
Tarih, 3 Temmuz 1920... Türkiye'nin, "kara bulutları dağıtmaya çalıştığı" dönem.
Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde, gizli oturum.
Kürsüde... Genelkurmay Başkanı ve Edirne Milletvekili İsmet Bey.
Tutanaklara geçen sözleri:
"Yunanlılara en güçlü yardım, içteki ikiyüzlüler tarafından yapılmıştır. (Kahrolsun sesleri)"
***
'Hainler'
Türkiye Büyük Millet Meclisi orduları, düşmanlarla çarpışırken...
Kadınlarımız... Çete Emir Ayşe... Gördesli Makbule... Halide Onbaşı... Halime Çavuş... Nezahat Onbaşı... Kara Fatma... Şerife Bacı... Erkeklerden geri kalmazken... Vatanı savunurken...
Kurtuluş Savaşı'na... Milli mücadeleye karşı olanlar... Cemiyet kuruyorlar... İçlerinde asker kaçakları da var:
Askeri Nigehban Cemiyeti.
Büyük Atatürk... Ölümsüz eseri Nutuk'ta... Onlar için "Hainler" diyor... Ve devam ediyor:
"Alçaklar... Eblehler... Hayvanlar."
***
Dünden bugüne...
Kurtuluş Savaşı'nın... Büyük zaferin üzerinden yıllar geçti.
Ama "bazı şeyler" hiç değişmedi.
Hâlâ... Türkiye'nin tökezlemesini isteyenler/bekleyenler var.
Ve... İçeride onlara yardım edenler var... Yabancıların değirmenine su taşıyanlar.
Ankara... Sincan... Genelkurmay Çatı Davası... 15 Temmuz hain darbe girişiminin sanıkları yargılanıyor.
Mahkeme Başkanı, sanığa soruyor:
- Darbe gecesi, ABD, İngiltere ve Belçika büyükelçiliklerini neden aradın? Ne görüştün?
Sanık... Eski kurmay albay... "Ben görüşmedim" diyor.
- Görüşmeler senin telefonundan olmuş... Kaydı var.
- Başkası görüşmüş olabilir. Evet... Hainler, her dönemde varlar... Bugün bile aramızdalar.
***
'Onlar' milletvekili
Kurtuluş Savaşı devam ederken... 16 milletvekili... İçlerinde doktor olanlar da var... Meclis Başkanlığı'na başvuruyorlar:
- Cepheye gitmek istiyoruz.
Meclis Başkanlığı... Genelkurmay'dan görüş istiyor.
Genelkurmay'ın görüşü... Olumlu.
Ve... 16 milletvekili, Meclis'ten "izinli" sayılıyorlar... Cephenin yolunu tutuyorlar.
***
İsimsiz kahramanlar
Keskin... Ankara'ya 110 kilometre... Ankara'nın ilçesiydi... Kırıkkale il oldu... Şimdi Kırıkkale'nin ilçesi... Tarihi yerleşim yeri.
Kurtuluş Savaşı yılları... Kırıkkale'de bir han, askeri hastane olarak kullanılıyor.
Cepheden gelen yaralı askerler, Keskin'de tedavi ediliyorlar.
Bir sabah... Doktorlar gelince... Bir de ne görsünler? Hastane bomboş.
Yaralı askerler... Hastanenin nöbetçisi... Hastabakıcı... Aşçı... Topluca firar etmişler.
Firar... Büyük suç.
Hemen tutanak tutuluyor... Etrafa haber salınıyor... Arama başlıyor.
İki gün sonra... Jandarma Komutanı Yüzbaşı Mehmet Bey... Aramayı durdurur... Firar tutanağını da yırtar.
Zira... Yaralı askerler... Nöbetçi... Hastabakıcı... Aşçı... Hastaneden kaçarak... Dağlardan... Yakalanmadan... Cepheye koşmuşlardır... Düşmanla savaşmaya.
***
'Bunlar da' milletvekili
Tarih... 22 Ocak 1921... Türkiye Büyük Millet Meclisi... Gizli oturum.
Tokat Milletvekili Mustafa Bey... Söz istiyor... Kürsüye çıkıyor.
"Üç milletvekilinin yabancılardan para aldığını" söylüyor.
"Bu gibilerin Meclis'ten çıkarılması gerekir" diyor.
Dünün Meclis tutanaklarında daha neler var neler...
***
Eli öpülesi Mehmetçik
Kurtuluş Savaşı devam etmektedir... Türkiye Büyük Millet Meclisi, "cephedeki durumu incelemek üzere" üç milletvekilini görevlendirir.
Milletvekilleri incelemeyi bitirip, Ankara'ya dönerler... Ve ayrıntılı bir rapor yazarlar.
Tarih... 8 Şubat 1921.
Türkiye Büyük Millet Meclisi... Gizli toplantı.
Önce Burdur Milletvekili Mehmet Akif konuşur.
Sonra Mustafa Kemal Paşa.
Ardından... Rapor okunur.
Rapordan... Satırbaşları:
24 saat içinde 84 kilometre yol yürüyen askeri birliklerin bir kısmının çarığı var, bir kısmı çıplak ayaklıdır.
Bazı yerlerde su yok, bazı askerlerin matarası eksik.
Ordunun yüzde 20'sinin süngüsü yok.
Erlerin yüzde 80'inde elbise yok. Kurtuluş Savaşı destanı yazan askerler, işte bu askerler... Elleri öpülecek askerler... Mustafa Kemal'in askerleri.
