Sanat dünyasında NFT ile beraber yeni bir dönem başladı. Sanatçılar hızla duruma adapte olurken, NFT dışında başka yenilikler de hayata geçmeye başladı. Örneğin aynı anda beş duyuya hitap ederek izleyicilerine farklı bir deneyim yaşatmayı amaçlayan sergiler... Bu sergilere alışsanız iyi edersiniz, çünkü 2022'de sergilerden çok, yaşattığı deneyimleri konuşuyor olacağız. Ziyaretçiler burunları, elleri, kulakları ve gözleriyle sanat eserlerini keşfedecekler. Ses mühendisleri, odada televizyonun açıldığı hissini veya pencerenin kapandığı duygusunu vermeye çalışacak. Bitmedi; hoparlörlerden çıkan ultrason sesiyle, sanatseverlerin ellerinde, titreme veya dokunma hissi yaratılacak. Koku girecek devreye sonra, baktığınız tablonun bulunduğu ortamı koklayabileceksiniz. Kokuyla birlikte tat alma duyusunun da ters yüz olduğuna şahit olacaksınız.
Bunun en iyi örneğini ay sonuna kadar Bilsart'ta, yeni yılın ilk iki ayı da Zilberman İstanbul'da görebilirsiniz. Muhteşem kokulu bir sergi. Didem Erk'in 'Hem Zehir Hem Pan-zehir' sergisinden başkası değil bahsettiğim. Sergide Erk'in, Dem.Gala başlıklı video ses yerleştirmesi de yer alıyor. İzleyici, konuşan sanatçının ağzını izlerken, ses yerleştirmesinde bir metine bağlı kalmadan bilinç akışı, otomatik konuşma ve monolog halinde üç farklı ses duyuyor. Bu monologlar kendi içinde anlamlı fakat birbirleri arasında bağımsız diyaloglar... Sergi her bir duyuya ayrı bir şölen, jest niteliğinde... Hele ki kokusu; MG Fragrance Company, bu sergi için tek bir koku üzerine yoğunlaşmış. Kadim bilgileri ve öğretileri de içine alan eski kitaplardan oluşan bir kütüphane kokusu...
Erk'in Bilsart'taki sergisini ziyaret edemeyenler üzülmesin, çünkü Zilberman İstanbul'da Erk'in 12 Şubat'a kadar proje alanında yer alacak olan Mavi Bir Ballad sergisi de açıldı. Yerinden edilme, mekansızlık ve zamansızlık, kökler, bellek, dil, gibi başlıklar üzerinden kurgulanan eserde de sanatçı beş duyuyu kullanıyor.
TÜRKİYE PAVYONU'NDA FÜSUN ONUR KARARI
23 Nisan-27 Kasım tarihleri arasında gerçekleştirilecek Venedik Bienali 59. Uluslararası Sanat Sergisi'ndeki Türkiye Pavyonu için, yapıt üretecek sanatçı Füsun Onur olarak belirlendi. Öyle güzel bir haber ki bu; Onur'un yerleştirmeleri kimlik, kültür, dil gibi evrensel olarak tanımladığımız sınırları silme ve belirli bir yer ve mekana bağlı olmaksızın canlı varlıklar içinde bir nota olarak yaşamlarını sürdürme becerileriyle öne çıkar. Eminim Türkiye Pavyonu'nda da adından başarıyla söz ettirecek. İstanbul Bienali'nin ve İKSV'deki tüm güncel sanat projelerinin direktörü Bige Örer'in küratörlüğünü üstlendiği sergi, İKSV'nin girişimi ve 21 destekçinin katkılarıyla, Arsenale'de 2014-2034 dönemi için tahsis edilen uzun süreli mekanda yer alacak.
GEÇMİŞTEN GÜNÜMÜZE FİNANS TARİHİ
Koleksiyon sergileri her zaman ilgimi çekmiştir... Osmanlı İmparatorluğu döneminden günümüze Türk finans yolculuğunu anlatan ve Türkiye'nin ilk finans müzesinin müjdecisi olarak nitelenen Geçmişten Günümüze Finans Tarihi sergisi, Galataport'ta açıldı.
İş insanı Alpay Tarhan'ın koleksiyonuna ev sahipliği yapan sergide tarihi paralardan finansal evraklara, bankacılıktan sigortacılığa kadar finansla ilgili birçok esere yer veriliyor. Aynı zamanda çok bilgilendirici; özellikle tarihe meraklı olanların kesinlikle kaçırmaması gerekiyor. Koleksiyonun yakın zamanda müzeye dönüşmesi planlanıyor. 30 Aralık'a kadar sergi ziyaret edilebilir.
