Türkiye'nin en iyi haber sitesi
FUNDA KARAYEL

Bağlılık Hasan ile New York’ta buluştuk

Miami sanat haftasından sonra bu yıl 18'ncisi düzenlenen New York Türk Film Festivali (NYTFF) için New York'tayım. Pandemiden sonra ilk kez bir film festivalinde fiziksel olarak bir aradayız üstelik en çok izlemek istediğim filmlerin hepsi burada. SVA Theatre'da gerçekleşen festivalin bu yılki teması 'Köprüler ve Sınırlar' tam da 1949 yılında kurulan ve kurulduktan sonra ABD ile Türkiye arasında köprüler kurmak amacıyla gerçekleştirdiği faaliyetleriyle öne çıkan en eski Türk-Amerikan kuruluşlarından biri olan Amerikan-Türk Cemiyeti'nin (The American Turkish Society-ATS)'in bugüne kadar yaptıklarına uygun bir tema seçilmiş.



Mimaroğlu filmiyle başlayan festivalde "Hey There, You Know Him, The Criminals, Commitment Hasan, Leylak, Brother's Keeper, Letters from Silivri, Bilmemek, Geranium and Love, Spells&All That"den oluşan 10 film gösterildi. Festivalde film yapımcılarının yanı sıra Serdar Kökçeoğlu, Esin Uslu, Erdem Helvacıoğlu, Ezgi Mola, Selin Yeninci, Serkan Keskin, Scott Aharoni ve Mustafa Kaymak'ın da aralarında bulunduğu sektörün önde gelen profesyonellerinin katıldığı özel gösterim sonrası soru ve cevapları izlemek de çok keyifliydi. Gelelim izlemeyi merakla beklediğim filmlerden Bağlılık Hasan ile New York buluşmamızın nasıl geçtiğine…



Çanakkale'de atadan kalma bahçesindeki domates tarlasıyla geçimini sağlayan Hasan'ın önce bölgeye uğrayan şehirleşme etkileriyle sonra da kendi vicdanıyla hesaplaşmasını takip ediyoruz.
Filmde en ilgi çekici kısım kesinlikle karakterin 'bağlılık'larının sınanıyor olması. Kapitalist sisteme yer yer yapılan göndermeler de çok başarılı.



Semih Kaplanoğlu'nun doğanın güzelliğini büyüleyici bir şekilde izleyiciye sunduğu sinematografi övgüyü hak ediyor. Film bağlılıkların, iç hesaplaşmaların güçlü bir portresi, mutlaka görülmeye değer.

SİNEMALAR KOVİD-19'DAN DAHA İYİYE GİDİYOR
Regal sinema salonlarının da sahibi olan dünyanın en büyük sinema zincirlerinden Cineworld, ekim ayı itibarıyla global anlamda salonlarında elde edilen gelirlerin, pandemi öncesi elde edilen gelirlerin yüzde 90 seviyesine geldiğini açıkladı. Reuters'ın haberine göre, Birleşik Krallık ve İrlanda'da ekim ayında salonlarda elde edilen gelir, yine Kovid-19 öncesi döneme göre %27 artmış durumda.



ABD'deki gelirlerin ise önümüzdeki aylarda Kovid-19 öncesi dönemin seviyesini yakalaması bekleniyor. West Side Story, Spider Man: No Way Home, The Matrix Ressurrections gibi filmlerin de bu toparlanma sürecine katkıda bulunması bekleniyor.
Darısı başımıza, ülkemizdeki sinemalarımızın eski günlerine hızlıca dönmesi dileğiyle.

WEST SİDE STORY NEDEN YASAKLANIYOR?
1961 yapımı klasik müzikal film Batı Yakası Hikayesi'nin Steven Spielberg tarafından hayata geçirilen yeniden çevrimi Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri, Kuveyt, Bahreyn, Umman ve Katar'da yasaklandı. Bu olay ilk değil daha önce de benzerleri yaşandı. Disney ve 20th Century ortak yapımı film, çok sıkı sansür kuralları olan Suudi Arabistan ve Kuveyt'te gösterim için onay alamadı.



Diğer ülkeler ise kendi sansür politkalarınca filmde değişiklikler yapmayı talep ettiler fakat Disney'den ret cevabı alınca filmi gösterime sokmama kararı aldılar. Filmin neden yasaklandığı resmi olarak açıklanmış değil, ancak The Hollywood Reporter'ın bölgesel kaynaklardan edindiği ve aktardığı bilgiye göre, kararın gerekçesi, filmin yeni versiyonu için trans bir karakter olarak yazılan ve non-binary oyuncu Iris Menas tarafından canlandırılan 'Anybodys' adlı karakter. Eşcinselliğin resmi olarak yasak olduğu körfez ülkelerinde, herhangi bir LGBTQ temsili içeren film sansüre takılıyor. Son olarak yine Disney yapımı Eternals, eşcinsellik temsili içermesi nedeniyle Suudi Arabistan, Kuveyt ve Katar'da yasaklanmıştı.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA