Beslenme konusunda kadınların daha dikkatli davrandıklarını söyleyebiliriz. Kadınlar fiziksel görünüm için diyetlerine dikkat etseler de, bazı hastalıklar karşısında erkeklere göre daha savunmasızdırlar. Kadınların ölüm nedeni olarak, kalp hastalıkları ilk sırada yer alıyor. Amerikan Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezi verilerine göre, 2017 yılında ülkede 300 bine yakın kadın, kalp rahatsızlıkları nedeniyle yaşamını yitirdi.
BU BESİNLERE DİKKAT!
Hastalıklardan korunmak, bağışıklık sistemini güçlendirmek ve daha sağlıklı bir kalp için doğru besinleri doğru miktarda tüketmeye özen gösterin. Pazara ya da markete gittiğinizde özellikle gözden kaçırmamanız gereken bazı besinler var. Bu besinler ayrıca sağlıklı kadınların günlük diyet listelerinde mutlaka yer alıyor.
YUMURTA: Düşük meme kanseri oranlarıyla bağlantılı, kolin ve temel besin maddelerini barındırır.
YOĞURT: Bağışıklık sistemini güçlendiren probiyotikler ve kalsiyum bakımından zengindir.
KIRMIZI ET: Çinko, B vitamini, Omega 3 ve yağ asitleri bakımından oldukça zengindir.
KURU FASULYE: Mükemmel bir lif kaynağıdır. Genellikle kadın vücudunda eksik olan, kalsiyum, potasyum ve magnezyum gibi besin maddelerini bolca içerir.
YAĞLI TOHUMLAR: Fındık, ceviz, badem vs. gibi besinler çiğ tüketildiklerinde kalp ve şeker hastalıkları riskini azaltıyor.
ZEYTİNYAĞI: Antioksidanlar bakımından oldukça zengindir. Kanser, alzheimer ve diğer kronik hastalıklara karşı koruma sağlar.
BROKOLİ: Yapılan bir araştırmayla, brokoli gibi sebzelerin sadece bir aylık tüketiminin bile, 28 yıl boyunca izlenen 6 binden fazla kişi arasında herhangi bir hastalıktan ölme olasılığını yüzde 26 azalttığı görülmüştür.
SARIMSAK: 70'ten fazla fitokimyasal içeriği ile tek başına tam bir sağlık deposudur. Vücuttaki enfeksiyon ve bakterilere karşı savaşır.
İNCİR: Potasyum bakımından oldukça zengin bir meyvedir. Tansiyon düşürücü etkisi vardır.
ELMA: 20 yıl boyunca yaklaşık 35 bin kadını izleyen Lowa Kadın Sağlığı Çalışması, düzenli olarak elma tüketen kadınların menopoz sonrası kalp rahatsızlıklarından ölüm riskinin en aza indiğini gösterdi.
