2018 yılı için bir benzetme yapacak olsak "Kusursuz Fırtına" tabiri tam denk düşerdi. Sürpriz erken seçim, yeni ekonomi programını boğma hamleleri, ABD ile bir gerilen, bir normalleşen ilişkilerin iki yönlü faturası, Körfez'de kurgulanan ve Londra üzerinden uygulamaya geçirilen kur saldırısı, yeniden dengelenme çabası...
Ve 2019 yılı ile birlikte yeniden kritik bir seçim... Öyle bir seçim ki ya yeni sistemin oturması ve ekonominin dış şoklara karşı dayanıklılığının artması için bir fırsat penceresi açacak ya da Türkiye'yi bölgesel stratejik gelişmelerin yaşandığı bir ortamda kısır çekişmelerin ağına düşürecek.
Dolayısıyla 31 Mart 2019 tarihi, sadece yerel yöneticilerin seçilmesiyle sınırlı kalmayacak.
Türkiye'nin, 16 Nisan 2017'de ortaya koyduğu hükümet sistemi değişikliği iradesinin güven tazelemesini de bünyesinde barındıracak. Yani iki tercih arasında seçim yapılacak. İstikrar ile belirsizlik!

*** 2018, ekonomi için daha doğrusu Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak için de büyük bir sınamaya sahne oldu. İlk aşama başarıyla geçildi...
Görünen o ki, yılın son çeyreğinde ekonomik büyüme ılımlı da olsa pozitif seyredebilir. Enflasyon oranı, Merkez Bankası'nın tahmininden ziyade yeni ekonomik programın öngörüsüne yakınsayabilir.
2019'un ikinci yarısı ise bilhassa enflasyonda olumlu seyrin pekişmesini sağlayabilir.
2018, turizm ve ihracat açısından parlak bir yıl olarak tarihe geçerken kurdaki sürdürülebilir denge ve cari açığın yönetimi açısından da büyük katkı sağladı.
2019, kamu tasarrufu kadar bireysel tasarrufların da arttığı, buna dönük yapısal önlemlerin hayata geçtiği, "eşik atlama yılı" olmaya aday.
Üretimde devamlılığın, istihdamda canlılığın çok önemsendiği, somut teşviklerin bu iki alana odaklandığı bir yıla giriyoruz.
2019, bankalar açısından da bir sınav yılı olacak. İç borçlanma faizlerinden kredi faizlerinin oluşumuna kadar bankaların oynadığı rol gün be gün analize tabi tutulacak.
Ülke için elini taşın altına uzatanlar ile "yapıyormuş gibi görünenler" arasındaki fark iyice belirginleşecek. Sektörün, ölçek ekonomisi itibariyle bir kez daha inşa sürecine girmesi gerekecek.
Kuşkusuz... Fırsatlar kadar riskler de söz konusu. Önemli olan bu tür geçiş dönemlerinde reel gelirin örselenmesine kayıtsız kalmamak, büyümeyi ve istihdamı desteklemek, finans sektörü ile belli bir uyumu yakalamak ve kamu kesimine çeki düzen vermek. Bakan Albayrak ekonomi yönetiminde bu akordu yapabildiği içindir ki 2019'dan umut ve beklentiler de büyük...
Yeni yılın sağlık, huzur, güvenlik ve refah içinde geçmesi temennisi ile...