Plak lar birikmiş.. CD demeye alışamadım, kusura bakmayın. Biz "Plak" nesliyiz..
Dördünden bugün bahsedeceğim.. Kısa kısa..
Mavi Şarkılar, Ayna'nın.. Bayıldım, bayıldım.. Haşo duymasın.. "Hıncal ağbinin başına taş düştü herhalde" der.. Yani 40 yıl kalsa bir Rock gurubunu tekrar tekrar dinleyeceğim aklıma gelmezdi..
Ben mi Rockçı oluyorum, onlar mı bana yaklaşıyorlar bilemem. Çünkü farkı anlayacak Rock kültürüm yok..
Hele iki de Çökertme Türküsü söylemişler ki, ben bu türküyü pek fazla sevmem, orijinali ayrı güzel, remiksi ayrı..
Melis Bilen'i ilk kez dinliyorum.. Bana demo albüm geldiği için, içinde zerre bilgi de yok. Yetenek Sizsiniz yarışmasında keşfedilenlerden biri olduğunu söylediler. Kim keşfetmişse, iyi etmiş.. Bu ismi çok duyacağız gibi geliyor..
Hem kendi güzel.. Hem sesi.. Hem yorumu.. Bundan iyisi..
Atilla Manizade.. Devlet Operası'nın gelmiş geçmiş en önde gelen isimlerinden.. Bas.. Sergey Gavrilov'un piyanosu eşliğinde en ünlü Rus halk şarkılarını seslendirmiş..
Volgalar.. Kalinka.. Siyah Gözler.. Moskova Geceleri dahil, 18 güzel melodi.. Usta da enfes söylüyor.. Her evin diskoteğinde olması gereken bir albüm.. Dinle dinle bıkmazsınız.. Torunlarınız da bıkmaz..
..Ve de MFÖ.. Benim 40 yıldır ayrılmayan çocuklarım.. Modern Folk'un menecerliğini yaptım, ama MFÖ ve Yeni Türkü de hep çocuklarım oldular benim.. Bir de Dönüşüm vardı, şimdi izi kalmayan..
MFÖ'nün albümünü keyifle izledim, ama aklımda kalan "Şunu bir daha, bir daha dinleyeyim" dedirten bir şarkı çıkmadı içlerinden..
Kabahat bende olabilir.. Benim öyle bir dinleyişte bayıldığım şarkı azdır.. Altı ay sonra fark ettiklerim de olur.. MFÖ, müzik setimde dönmeye devam edecek..