Yüksel Aytuğ da ilginç bir haber yakalamış ekranda..
Adam, yüksek gerilim hattı direğine astığı kurbanın derisini yüzüyor. Manzara korkunç..
Hem çirkin. Hem tehlikeli.. Bir de kural var.. "Kurban, ayrılan özel kesim yerlerinde kesilecek.." TV muhabiri yaklaşmış adama, "Bu yaptığın hem çirkin, hem yasak" diyecek olmuş. Adam cevap vermiş.. "Ben yurt dışında yaşıyorum. Bilmiyorum." Yüksel "Yabancılar, trafik başta kurallara uymaz, çevreye aldırmaz oluyorlar" diye yazmış. Okurken gülmeye başladım..
Yıllar yıllar evvel.. 80'li yıllarda, Aspendos Aspendos'ken, yani dünya çapında şovlar yaparken ve beni daha kimseler tanımazken gitmişim, Antalya'ya.
"Ahmet Ayık'ın Aspendos'a bin kilometre mesafedeki Şampiyon Tatil Köyü'nde kalacağım" diye bir araba kiraladım.
Havaalanından aldım arabayı. Şehrin içinde gidiyorum. İlerde bir göbek.. Göbeğin içinde bir trafik arabası.. Yanında polis dikiliyor. Yaklaştım ki, yeşil ışık sarıya döndü..
"Şimdi tam da polisin önünde kırmızıda geçersem" derken, takıldım mı?. Işığı ve polisi göre göre, kırmızıda geçtim mi?. Yapacak bir şey yok. Kavşağın içindeki ekip arabasının arkasına yanaştım, durdum.
Polis geldi.. "Kırmızıda geçtiniz" dedi..
O an verilecek en saçma cevabı düşünebilir misin, Yüksel?.
Baktım polise..
"Ben buranın yabancısıyım" dedim iyi mi?.
Polis yanımdan ayrıldı, arabanın önüne yürüdü, plakama baktı. 34!.
Yanıma geldi tekrar, "Tamam İstanbul'dan gelmişsiniz ama, İstanbul'da da kırmızıda geçilmez değil mi?" dedi..
Dediği anda da ikimiz de gülmeye başladık..
Ben aptalca mazeretime gülüyorum, o da, bu aptalca cevabı kontrol etme gereği duymasına gülüyor.
Karşılıklı ama nasıl kahkahalar attık Yüksel..
Sonra eğildi, polis..
"Yürü git" dedi.. "Ama bir daha dikkatli ol.." Yani Yüksel, Yabancı olmak, insana her zaman aptalca eylem ve söylemler yaptırabiliyor.
Bire bir yaşadım yani..