Türkiye'nin en iyi haber sitesi
SEDA DİKER

Kadınlar ne yapmalı?

Kadınlar, erkekleri hemcinslerini birbirlerine kaptırmamak için, onların her türlü cinsel fantezisini yerine getirebiliyor

Geçtiğimiz hafta, kadın erkek ilişkilerindeki yeni trendi anlatmıştım. Kadınlar birbirleriyle oturup erkekler hakkında konuşmayı çok sever. İşte o sohbetlerde en fazla konuşulan konu aldatma. Neredeyse kadınların pek çoğu, erkeklerin çok eşli hareket etmesine, evlilikten kaçmasına alışmış durumda. Hatta sevgilisinden şüphelenen arkadaşlarına hepsi bir ağızdan "Amaan, ne var bunda? Bütün erkekler aldatıyor zaten. Sırf bu yüzden onu terk etme. Diğerlerinin kazanmasına sebep olursun. Onu ellerinle öbür kadınlara hediye edersin," diyebiliyorlar. İşte bu adamlar için, kadınlarımız hırslanıyorlar. Aynı kişiyi birbirlerine kaptırmamak için, onların her türlü cinsel fantezisini yerine getirebiliyorlar. Geçtiğimiz günlerde, dişilik ve ilişkiler üzerine çalıştığımız güzel ve zarif bir kadından tuhaf şeyler duydum. Kendisini aldatan kocasını yeniden kazanmak için bir danışmana gitmiş ve o da cinsellikte çok özel şeyler öğreteceğini, eğer bunu uygularsa, kocasının ondan ayrılamayacağını ve bağlanacağını söylemiş. Ne kadar korkunç... Ne yazık ki, erkeği tek bir kadına bağlayabilmek için cinsellik, asla yeterli olmaz. Yatakta ne kadar iyi olduğunuzu düşünürseniz düşünün, bu mümkün değil. Bir başka kadından da şu cümleyi duydum: "Eğer ben onunla yatağa girmeseydim, gidip başkasıyla birlikte olacaktı. Ne yapayım? Onu kaybetmeyi göze alamadım." Evet, işte problemimiz de bu zaten...

ERKEĞİ KAYBETME KORKUSU
Tabii kendinizi altın tepside sunmanız da onu size bağlamayacaktır. Sürekli onu arayıp üzerine düşmek, çok fazla şefkat ve ilgi göstermek, her hastalandığında arayıp sormak, kendinizi hatırlatmak adına sık sık mesajlar atmak, hiç de iyi fikir değil. Çünkü sizi çok kolay elde etmiş oluyor, hiçbir çaba harcamıyor ve yatırım yapmıyor. Daha da kötüsü, onu kaybetmemek için her türlü isteğine, özellikle de hazır olmadığınız bir anda cinsel beraberliğe "Evet," diyor, sizi mutlu etmeyecek fantezilerine dahil oluyorsanız, size asla saygı duymayacaktır. Onu kaybetmekten korktuğunuzu hemen algılayacak ve sizi çantada keklik olarak görecektir. Sevgili hanımlar, size değer vermeyecek, tercih etmeyecek birini bırakın gitsin. Hemen birlikte olmaktansa, sadece doğru şekilde flört edin. Yumuşak olun. Erkeklerle savaşmayı bırakın. Siz savaşı bıraktığınızda, bilin ki erkekler de sizinle savaşmaz. Çok iyi olup her istediğine "Evet," deyin, demiyorum. Gerçek bir kadın, "Hayır," derken bile yumuşak bir üslup kullanır. Yok eğer hâlâ sizinle savaşıyorsa, o zaman özgüven eksikliği var demektir. Onu bırakın, hayatınızdan çıkıp gitsin. Siz onu düzeltemezsiniz. Erkeğin yapısı, kadından çok farklıdır. Kadın cinselliği yaşadığında karşısındaki erkeğe bağlanır. Oysa erkek, eğer evli değilse, doğası gereği başka kadınlar aramaya başlar. Bunu bilinçaltındaki dürtülerle yapar. Sadece zihniyle kendisini durdurur.

FLÖRT DİLİNİ ÖĞRENİN
Oysa, erkek âşık da olabilir. Bağlanabilir de... Ama bunu ne hanım hanımcık, okumuş, kültürlü, güzel, iyi giyimli olarak sağlayabilirsiniz, ne de cinsellikte tavizler verip, onu başkalarıyla paylaşmaya razı olarak... Sadece flört dilini çok iyi kullanarak bunu başarabilirsiniz. Flört kelimesi, herkesi korkutuyor. Kırıtmak, dekolte giymek, makyaj yapmak gibi algılanıyor. Hayır, bunların hiçbiri değil. Flört etmek, karşındaki kişiye çeşitli duygular hissettirebilmektir. Heyecan... Merak... Şefkat... Özlem... Saygı... Tutku... İkinci şart, ilişkide her zaman ön planda kendinizi tutmanızdır. Hayatınızın merkezinde kendiniz olun. Kimseyi kaybetmekten korkmayın. Korkmayınca, kimse gitmiyor. Yine de gidiyorsa, o size ait değil demektir. Siz siz olun sevgili hanımlar ve beyler, ilişkilerinizde kendi kimliğinizi ve mutluluğunuzu unutmayın. Tavizler vermeyin. Yani kaybetmekten korkmayın. Bu duygunuzdan kurtulun. Aşk ve sevgi, karşılıklı birbirine emek vermekle, yatırım yapmakla, hemen tüketmek değil, iyinin kıymetini bilmekle büyür, kuvvetlenir, perçinlenir. Size bu değeri vermeyen kişileri koyun kapının önüne. Onları çekmek zorunda değilsiniz. Sevgilerimle.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA