Türkiye'nin en iyi haber sitesi
YÜKSEL AYTUĞ

Geciken adalet

Adalet değildir derler... Çok da doğru söylerler...
Önceki akşam ana haber bültenlerinde şike davasının tahliye sürecini izlerken; yine büyük bir adaletsizliğe tanık oldum.
Savcı, tahliye kararını saat 15.00'te vermiş. Saat 20.00'ye gelirken tutuklular hâlâ tutuklu!
Ekranlardaki küçük kutunun içinde Metris'in dışından görüntüler var. Aileler, yakınlar, taraftar toplulukları, gazeteciler heyecanlı bekleyişlerini sürdürüyorlar.
Yahu yıl 2011... Her şey artık bilgisayarda bir 'tık' kadar yakında. Bu teknoloji insanoğlunun emrine gireli neredeyse 30 yıl olmuş. Alt tarafı iki tutanak, üç imza...
Ama yok... Olmuyor, çıkamıyorlar dışarı...
Allahıma binlerce şükürler olsun. Hapse düşmedim, tutuklanmadım. Ama yolu 'içeriye' düşenlerin anlattıklarından biliyorum.
Orada bir saat, dışarıdaki bir yıla denk...
Bu insanlaları fazladan 5 saat içeride tutmak, adaletin hangi kriteri ile açıklanabilir? Bunun adı ancak umursamazlık, adamsendecilik olabilir.
Karısı aylardır ona sarılmaya hasretmiş, kızı günlerdir babasına dokunabilmek için gözyaşı dökermiş, kimin umurunda?
Bu ülkede insanlara cezayı hukuk değil, bürokrasi veriyor. Hem de fazlasıyla...

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA